A'RÂF SURESİ 86. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
وَلاَ تَقْعُدُواْ بِكُلِّ صِرَاطٍ تُوعِدُونَ وَتَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللّهِ مَنْ آمَنَ بِهِ وَتَبْغُونَهَا عِوَجًا وَاذْكُرُواْ إِذْ كُنتُمْ قَلِيلاً فَكَثَّرَكُمْ وَانظُرُواْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُفْسِدِينَ ﴿٨٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lâ tak'udû
bi kulli sırâtın
tû'ıdûne
ve tasuddûne
an sebîli allâhi
men
âmene
bi-hi
ve tebgûne-hâ
ivecen
ve uzkurû
iz kuntum kalîlen
fe kessere-kum
ve unzurû
keyfe
kâne
âkıbetu
el mufsidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lâ tak'udû | ve oturmayın |
bi kulli sırâtın | her yola, tüm yolların üzerine |
tû'ıdûne | vaad ediyorsunuz (negatif vaad), tehdit ediyorsunuz |
ve tasuddûne | ve mani oluyorsunuz, engelliyorsunuz, men ediyorsunuz |
an sebîli allâhi | Allah'ın yolundan |
men | kim, kimse |
âmene | inandı, amenu oldu |
bi-hi | ona |
ve tebgûne-hâ | ve onda arıyorsunuz, istiyorsunuz |
ivecen | eğrilik |
ve uzkurû | ve hatırlayın |
iz kuntum kalîlen | siz az idiniz |
fe kessere-kum | sonra sizi çoğalttı |
ve unzurû | ve bakın (ibret alın) |
keyfe | nasıl |
kâne | oldu |
âkıbetu | son, sonuç |
el mufsidîne | fesat çıkaranlar |
Tehdit (vaad ederek) ederek her yola (üstüne) oturmayın. Ve O’na (Allah’a) âmenû olan kimseleri Allah’ın yolundan men etmeyin. Ve onda (Allah’ın yolunda) bir eğrilik istiyorsunuz. Ve hatırlayın! Siz az idiniz, sizi çoğalttı. Ve bakın, fesat çıkaranların sonları nasıl oldu.
A'RÂF SURESİ 86. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Hem öyle tehdid ederek her caddenin başına oturub da Allahın yolundan ona iyman edenleri çevirmeyin ve yolun çarpıklığını arzu etmeyin, düşünün ki vaktiyle siz pek az idiniz, öyle iken o sizi çoğalttı ve bakın o müfsidlerin akıbeti nasıl oldu?
Elmalılı Hamdi Yazır