A'RÂF SURESİ 88. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
قَالَ الْمَلأُ الَّذِينَ اسْتَكْبَرُواْ مِن قَوْمِهِ لَنُخْرِجَنَّكَ يَا شُعَيْبُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَكَ مِن قَرْيَتِنَا أَوْ لَتَعُودُنَّ فِي مِلَّتِنَا قَالَ أَوَلَوْ كُنَّا كَارِهِينَ ﴿٨٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
el meleu | ileri gelenler |
ellezîne estekberû | kibirlenen kimseler |
min kavmi-hi | onun kavminden, kendi kavminden |
le nuhrice-enne-ke | seni mutlaka çıkaracağız |
yâ şuaybu | ey Şuayb (as) |
ve ellezîne | ve o kimseleri |
âmenû | âmenû oldular |
mea-ke | seninle beraber |
min karyeti-nâ | şehrimizden |
ev | veya, yahut, ya da |
le te'ûdu-enne | mutlaka dönersiniz |
fî milleti-nâ | bizim milletimize, dinimize |
kâle | dedi |
e ve lev | ve ... ise de mi? |
kun-nâ | biz olduk |
kârihîne | hoşlanmayanlar, kerih görenler |
Onun kavminden kibirlenenlerin ileri gelenleri şöyle dedi(ler): “Ya Şuayb, seni ve seninle beraber âmenû olanları (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) mutlaka ülkemizden çıkaracağız! Ya da siz mutlaka bizim milletimize (dînimize) dönersiniz.” (Şuayb A.S): “Şâyet biz kerih görüyorsak da mı?” dedi.
A'RÂF SURESİ 88. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Kavmi içinde kendini beğenmiş kodamanlar şöyle dediler: “Ey Şuayb! Seni ve beraberindeki iman edenleri ülkemizden sürgün edeceğiz veya sizler mutlaka bizim dinimize döneceksiniz.” Şuayb da “İstemesek de mi?” dedi.
Abdullah Parlıyan