A'RÂF SURESİ 92. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
الَّذِينَ كَذَّبُواْ شُعَيْبًا كَأَن لَّمْ يَغْنَوْاْ فِيهَا الَّذِينَ كَذَّبُواْ شُعَيْبًا كَانُواْ هُمُ الْخَاسِرِينَ ﴿٩٢﴾
A'RÂF SURESİ 92. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ellezîne kezzebû | yalanlayanlar, onlar ki yalanladılar |
şuayben | Şuayb'ı |
ke | gibi, sanki |
en lem yagnev | var olmamış, yaşamamış |
fî-hâ | orada |
ellezîne kezzebû | yalanlayan kimseler, yalanlayanlar |
şuayben | Şuayb'ı |
kânû hum | onlar oldular |
el hâsirîne | hüsrana üğrayan kimseler, nefslerini hüsrana düşürenler |
Şuayb (A.S)’ı tekzib edenler (yalanlayanlar), sanki orada hiç var olmamış gibiydi. Şuayb (A.S)’ı yalanlayanlar, onlar hüsranda oldular (nefslerini hüsrana düşürdüler).
A'RÂF SURESİ 92. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Şu’ayb’ı yalanlayanlar sanki orada hiç yaşamamışlardı. Şu’ayb’ı yalanlayanlar var ya, asıl ziyana uğrayanlar onlar oldu.
Diyanet İşleri
Şuayb'i yalanlayanlar, sanki oralarda hiç oturmamışlar, hiç yaşamamışlardı, Şuayb'i yalanlayanlar, asıl zarara uğramışlardı.
Abdulbaki Gölpınarlı
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç oturmamış gibiydiler. Asıl ziyana uğrayanlar Şuayb'ı yalanlayanların kendileridir.
Adem Uğur
Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki orada hiç yaşamamış gibi (yok oldular). . . Şuayb'ı yalanlayanlar, hüsrana uğrayanlar oldular.
Ahmed Hulusi
Şuayb’i yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç yaşamamış, hiç güzel gün görmemiş gibiydiler. Şuayb’i yalanlayanlar, işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular.
Ahmet Tekin
Şu'ayb'ı yalanlayanlar sanki orada hiç yaşamamış gibi oldular. Asıl zarara uğrayanlar Şu'ayb'ı yalanlayanlar oldu.
Ahmet Varol
Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki orda 'hiç refah içinde yaşamamışlar' gibi oldular: Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl büyük hüsrana uğradılar.
Ali Bulaç
Şuayb’ı tekzip edenler, sanki evlerinde bir şenlik tutmamışlardı. Şuayb’ı yalanlıyanlardır ki, onlar ziyan görenler olmuşlardır.
Ali Fikri Yavuz
suayb'i yalanlayanlar, yurtlarinda sanki hic yasamamislar gibi oldular, izleri bile kalmadi. Mahvolanlar,suayb'i yalanlayanlar oldu.
Bekir Sadak
(91-92) Bunun üzerine onları müthiş sarsıntı yakalayıverdi ve (böylece) kendi yurtlarında oldukları yerde dizüstü çöküp kaldılar; Şuâyb'ı yalanlayanlar sanki orada hiç şen-şatır yaşamamış gibi oldular. Şuâyb'ı yalanlayanlar ziyana uğrayanların tâ kendileri oldular.
Celal Yıldırım
Şuayb'ı yalanlayanlar, yurtlarında sanki hiç yaşamamışlar gibi oldular, izleri bile kalmadı. Mahvolanlar, Şuayb'ı yalanlayanlar oldu.
Diyanet İşleri (eski)
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç oturmamış gibiydiler. Asıl ziyana uğrayanlar Şuayb'ı yalanlayanların kendileridir.
Diyanet Vakfi
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki hiç orada yaşamamışlar gibi yok oldular. Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl kaybedenler onlar oldular.
Edip Yüksel
Şuaybı tekzib edenler sanki orada bir şenlik tutmamışlardı, Şuaybı tekzib edenler, husrane düşenler onlar olmuşlardı
Elmalılı Hamdi Yazır
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki orada hiç safa sürmemiş gibi oldular. Asıl zarara düşenler, Şuayb'ı yalanlayanlar olmuşlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Şu'ayb'ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç şenlik tutmamış gibi oldular. Şu'ayb'ı yalanlayanlar var ya işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl hüsrana uğrayanlar, asıl mahvolanlar oldular.
Seyyid Kutub
Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki orada hiç 'refah içinde yaşamamışlar' gibi oldular. Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl kaybedenler onlar oldular (büyük hüsrana uğradılar).
Gültekin Onan
Şuaybı yalanlayanlar zâten (yurdlarında) oturmuşlar gibi oldular. Şuaybı yalanlayanlardır ki en büyük zarara uğrayanlar onlar olmuşlardır.
Hasan Basri Çantay
Şuayb’ı yalanlayanlar sanki orada hiç oturmamışlardı! (Evet!) Şuayb’ı yalanlayanlar, kendileri hüsrâna uğrayanlar oldular.
Hayrat Neşriyat
Şuayb'ı yalanlayanlar, zaten yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Şuayb'ı yalanlamış olanlar; hüsrana uğrayanlar, işte onlar oldular.
İbni Kesir
Onlar ki Şuaybı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi: Sanki orada hiç yaşamamış gibi oldular. Onlar ki, Şuaybı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi. Kendileri kaybeden kimseler oldular!
Muhammed Esed
Şuayb'ı tekzîp edenler, sanki orada hiç kalmamışlar gibi oldular. Şuayb'i yalanlayanlardır ki, en büyük zarara uğrayanlar onlar olmuşlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen
Şuayb'i yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Asıl ziyana uğrayanlar, Şuayb'i yalanlayanlar oldu.
Ömer Öngüt
(91-92.) Onları dehşetli bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde çöküp kaldılar. Şuayb’ı yalanlayanlar sanki orda hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb’ı yalanlayanların asıl kendileri mahvoldu.
Şaban Piriş
Şuayb’ı yalancı sayanlar... onlar değildi sanki vatanlarında, şen şakrak dolaşanlar!Şuayb’ı yalancı sayıp perişan etmek isteyenler... asıl perişan olanlar, işte onlar oldular.
Suat Yıldırım
Şu'ayb'i yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Şu'ayb'i yalanlayanlar... işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular.
Süleyman Ateş
Şuayb'ı yalanlamakta olanlar, sanki orda 'hiç refah içinde yaşamamışlar' gibi oldular; Şuayb'ı yalanlamakta olanlar, asıl büyük hüsrana uğrayanlar oldular.
Tefhim-ul Kuran
Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki orada hiç yaşamamış gibiydi. Asıl ziyan edenler, Şuayb'ı yalanlayanlar oldu.
Ümit Şimşek
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki o yerde hiç şenlik kurmamışlardı. Şuayb'ı yalanlayanlar hüsrana saplananların ta kendileriydi.
Yaşar Nuri Öztürk
Onlar ki, Şuayb'ı yalanlayan kimselerdi; sanki orada hiç şen şakrak yaşamamış gibi oldular. Onlar ki, Şuayb'ı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi, sonunda kendileri kaybedenlerden oldular.
Abdullah Parlıyan
Şu‘ayb'ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Böylece Şu‘ayb'ı yalanlayanlar; işte asıl ziyana uğrayanlar onlar oldular!
Bayraktar Bayraklı
Şuayb'ı yalanlayanlar, (öyle bir azaba uğradılar ki) sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Şuayb'ı yalanlayanlar işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular.
Cemal Külünkoğlu
Şuayb'ı yalanlamakta olanlar, sanki orada hiç yaşamamışlar gibi oldular. Şuayb'ı yalanlamakta olanlar, asıl büyük hüsrana uğrayanlar oldular.
Kadri Çelik
Şuayb’ı yalanlayanlar: onlar değildi sanki o vatanlarında bir zaman şen–şakrak dolaşanlar. Şuayb’ı yalanlayıp (perişan etmek isteyenler): asıl perişan olup gidenler yine kendileri oldular.
Ali Ünal
Şuayb’ı yalanlayanlar sanki orada oturmadılar. Şuayb’ı yalanlayanlar var ya, işte onlar hüsrana uğrayanlar oldular.
Harun Yıldırım
Onlar ki Şuayb'i yalanlıyorlardı; kendilerine yalan oldular... Onlar ki Şuayb'i yalancı çıkarıyorlardı; kaybeden yine onlar oldu...
Mustafa İslamoğlu
Orada hiç oturmamış gibi oldular, Şuayb’ı yalanlayanlar! Şuayb’ı yalanlayanlar, hüsrana uğrayanlar oldular!
Sadık Türkmen
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki orada hiç yaşamamış gibi yok oldular. Aynı zamanda Şuayb'ı yalanlayanlar kaybedenlerden oldular.
İlyas Yorulmaz
Şuayb (A.S)’ı tekzib edenler (yalanlayanlar), sanki orada hiç var olmamış gibiydi. Şuayb (A.S)’ı yalanlayanlar, onlar hüsranda oldular (nefslerini hüsrana düşürdüler).
İmam İskender Ali Mihr