A'RÂF SURESİ 95. Ayeti Diyanet Vakfi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
ثُمَّ بَدَّلْنَا مَكَانَ السَّيِّئَةِ الْحَسَنَةَ حَتَّى عَفَواْ وَّقَالُواْ قَدْ مَسَّ آبَاءنَا الضَّرَّاء وَالسَّرَّاء فَأَخَذْنَاهُم بَغْتَةً وَهُمْ لاَ يَشْعُرُونَ ﴿٩٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
summe
beddel-nâ
mekâne es seyyieti
el hasenete
hattâ
afev
ve kâlû
kad
messe
âbâe-nâ
ed darrâu
ve es serrâu
fe ehaz-nâ-hum
bagteten
ve hum
lâ yeş'urûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
summe | sonra |
beddel-nâ | değiştirdik |
mekâne es seyyieti | kötülüğün yerini |
el hasenete | iyilik |
hattâ | öyle ki, ... olunca |
afev | çoğaldılar |
ve kâlû | ve dediler |
kad | olmuştu |
messe | isabet etti, dokundu |
âbâe-nâ | atalarımız, babalarımız |
ed darrâu | şiddetli darlık, zarar, hastalık, zorluk |
ve es serrâu | ve hayır, surur, ferahlık |
fe ehaz-nâ-hum | böylece onları aldık, yakaladık, yok ettik |
bagteten | ansızın, aniden |
ve hum | ve onlar |
lâ yeş'urûne | farkına varmazlar (şuurunda değiller) |
Sonra seyyiatin yerini hasenatla değiştirdik. Ne zaman ki çoğaldılar ve şöyle dediler. “Babalarımıza da şiddetli darlık ve ferahlık dokunmuştu. (Allah’tan bilmediler, ders almadılar). Bunun üzerine onları farkına varmadan (şuurunda değilken) aniden aldık.”
A'RÂF SURESİ 95. Ayeti Diyanet Vakfi Meali
Sonra kötülüğü (darlığı) değiştirip yerine iyilik (bolluk) getirdik. Nihayet çoğaldılar ve: «Atalarımız da böyle sıkıntı ve sevinç yaşamışlardı» dediler. Biz de onları, kendileri farkına varmadan ansızın yakaladık.
Diyanet Vakfi