A'RÂF SURESİ 96. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 163-170. âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır.
وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُواْ وَاتَّقَواْ لَفَتَحْنَا عَلَيْهِم بَرَكَاتٍ مِّنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ وَلَكِن كَذَّبُواْ فَأَخَذْنَاهُم بِمَا كَانُواْ يَكْسِبُونَ ﴿٩٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lev
(lev) enne
ehle el kurâ
âmenû
ve ittekav
le fetah-nâ
aleyhim
berekâtin
min es semâi
ve el ardı
ve lâkin
kezzebû
fe ehaz-nâ-hum
bi-mâ
kânû yeksibûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lev | ve eğer |
(lev) enne | olsalar |
ehle el kurâ | o ülkelerin halkı |
âmenû | inandılar, âmenû oldular |
ve ittekav | ve takva sahibi oldular |
le fetah-nâ | elbette açardık |
aleyhim | onlara |
berekâtin | bolluk, bereketler |
min es semâi | semadan |
ve el ardı | ve yerden |
ve lâkin | lâkin, fakat |
kezzebû | yalanladılar |
fe ehaz-nâ-hum | böylece biz onları aldık, yakaladık (cezalandırdık) |
bi-mâ | sebebiyle, ...dan dolayı |
kânû yeksibûne | kazanmış oldukları |
O ülkenin halkı eğer âmenû olsalardı ve takva sahibi olsalardı elbette onlara semadan ve yerden bereketler (bolluk) açardık. Fakat onlar yalanladılar. Böylece kazandıklarından dolayı onları aldık (cezalandırdık).
A'RÂF SURESİ 96. Ayeti Harun Yıldırım Meali
O ülkelerin halkı iman edip sakınsalardı elbette onların üzerine gökten de yerden de bereketler açardık, fakat onlar yalanladılar, biz de onları kazanmakta oldukları sebebiyle yakalayıverdik.
Harun Yıldırım