BAKARA SURESİ 101. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
وَلَمَّا جَاءهُمْ رَسُولٌ مِّنْ عِندِ اللّهِ مُصَدِّقٌ لِّمَا مَعَهُمْ نَبَذَ فَرِيقٌ مِّنَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ كِتَابَ اللّهِ وَرَاء ظُهُورِهِمْ كَأَنَّهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ ﴿١٠١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lemmâ
câe-hum
resûlun
min indillâhi (indi allahi)
musaddikun
limâ
mea-hum
nebeze
ferîkun
min ellezîne
ûtû
el kitâbe
kitâbe allâhi
verâe
zuhûri-him
ke
enne-hum
lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lemmâ | ve olduğu zaman |
câe-hum | onlara geldi |
resûlun | bir resûl |
min indillâhi (indi allahi) | Allah'ın katından |
musaddikun | tasdik eden |
limâ | şeyi |
mea-hum | onlarla beraber, onların yanında |
nebeze | attı |
ferîkun | bir fırka, bir zümre, bir kısım |
min ellezîne | o kimselerden, onlardan |
ûtû | verildiler |
el kitâbe | kitap |
kitâbe allâhi | Allah'ın |
verâe | arka |
zuhûri-him | onların arkaları, arkalarına |
ke | gibi, sanki |
enne-hum | onların olduğu |
lâ ya'lemûne | bilmiyorlar |
Ve onlara Allah’ın katından yanlarındaki (Kitab’ı) tasdik eden (doğrulayan) bir resûl geldiği zaman, kitap verilenlerden bir kısmı, sanki bilmiyorlarmış gibi, Allah’ın Kitab’ını arkalarına attılar.
BAKARA SURESİ 101. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Onlara Allah katından, yanlarındakini tasdik edici bir peygamber geldiği zaman; kendilerine kitap verilenlerden bir grup Allah’ın kitabını, hiçbir şey bilmiyorlar gibi kaldırıp arkalarına attılar.
Sadık Türkmen