BAKARA SURESİ 133. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
أَمْ كُنتُمْ شُهَدَاء إِذْ حَضَرَ يَعْقُوبَ الْمَوْتُ إِذْ قَالَ لِبَنِيهِ مَا تَعْبُدُونَ مِن بَعْدِي قَالُواْ نَعْبُدُ إِلَهَكَ وَإِلَهَ آبَائِكَ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَقَ إِلَهًا وَاحِدًا وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ ﴿١٣٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
em | yoksa, veya |
kuntum | siz oldunuz |
şuhedâe | şahitler |
iz hadara | hazır olduğu zaman, hazır olmuştu |
ya'kûbe | Yâkub |
el mevtu | ölüm |
iz kâle | demişti |
li benî-hi | oğullarına |
mâ ta'budûne | neye kulluk edeceksiniz |
min ba'dî | sonradan, sonra |
kâlû | dediler |
na'budu | kul olacağız |
ilâhe-ke | senin ilâhın |
ve ilâhe | ve ilâh |
âbâi-ke | senin ataların |
ibrâhîme | İbrâhîm |
ve ismâîle | ve İsmail |
ve ishâka | ve İshak |
ilâhen vahiden | tek, bir ilâh |
ve nahnu | ve biz |
lehu muslimûne | ona teslim olanlar |
Yoksa siz Yâkub (a.s), öleceği zaman (ona): “şahit mi oldunuz?” O (Yâkub a.s.), oğullarına: “Bundan (ben öldükten) sonra neye (kime) kul olacaksınız?” demişti. (Onlar): “Senin ilâhına ve senin ataların İbrâhîm (as), İsmail (as) ve İshak (as)’ın ilâhı olan tek İlâh’a kul olacağız. Ve biz, O’na teslim olanlarız.” dediler.
BAKARA SURESİ 133. Ayeti Ali Ünal Meali
(Oysa siz, ey İsrail Oğulları topluluğu, Yakub’un, hem de O’na bağlılık iddiası taşıyan nesli olarak, İslâm’a girmeyi kabul etmiyorsunuz.) Yoksa Yakub’a ölüm hali geldiği vakit oradaydınız da, (O’nun İbrahim’in vasiyetinden başka bir vasiyette bulunduğunu mu iddia ediyorsunuz? Oysa O,) oğullarına şöyle demişti: “Benden sonra neye ibadet edeceksiniz?” Oğulları şu cevabı verdiler: “Senin İlâhın ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak’ın İlâhı’na, o tek İlâh’a ibadet ederiz. Biz, O’na tam manâsıyla teslim olmuş (Müslüman)larız.”
Ali Ünal