BAKARA SURESİ 140. Ayeti Seyyid Kutub Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
أَمْ تَقُولُونَ إِنَّ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَقَ وَيَعْقُوبَ وَالأسْبَاطَ كَانُواْ هُودًا أَوْ نَصَارَى قُلْ أَأَنتُمْ أَعْلَمُ أَمِ اللّهُ وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن كَتَمَ شَهَادَةً عِندَهُ مِنَ اللّهِ وَمَا اللّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ ﴿١٤٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
em | yoksa, veya |
tekûlûne | diyorsunuz, söylüyorsunuz |
inne | muhakkak |
ibrâhîme | İbrâhîm |
ve ismâîle | ve İsmail |
ve ishâka | ve İshak |
ve ya'kûbe ve esbâta | ve Yâkub ve torunları |
kânû | oldular, idiler |
hûden | yahudi |
ev nasârâ | veya hristiyan |
kul | de, söyle |
e entum | siz mi |
a'lemu | daha iyi bilir |
em(i) | yoksa, veya |
allâhu | Allah |
ve men azlemu | ve kim daha zalim |
mimmen (min men) | o kimseden |
keteme | ketmetti, gizledi, sakladı |
şehâdeten | şahitlik |
inde-hu | onun yanında, katında |
min allâhi | Allah'tan |
ve mâ allâhu | ve Allah değildir |
bi gâfilin | gâfil, farkında olmayan |
ammâ (an mâ) | şey(ler)den |
ta'melûne | siz yapıyorsunuz |
Yoksa siz: “Muhakkak ki İbrâhîm (a.s), İsmail (a.s), İshak (a.s), Yakup (a.s) ve torunları yahudi veya hristiyan’dılar” mı diyorsunuz. De ki: “Sizler mi daha iyi biliyorsunuz, yoksa Allah mı?” Allah tarafından verilen, O'nun yanındaki şahitliği gizleyen kimseden daha zalim kim vardır? Allah, yaptıklarınızdan gâfil değildir.
BAKARA SURESİ 140. Ayeti Seyyid Kutub Meali
Yoksa İbrahim'in, İsmail'in, İshak'ın, Yakub'un ve torunlarının yahudi ya da hıristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? De ki; «Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı?» Allah tarafından kendisine bildirilen bir gerçeği saklayandan daha zalim kim olabilir? Allah yaptıklarınızdan asla gafil değildir.
Seyyid Kutub