BAKARA SURESİ 143. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطًا لِّتَكُونُواْ شُهَدَاء عَلَى النَّاسِ وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيدًا وَمَا جَعَلْنَا الْقِبْلَةَ الَّتِي كُنتَ عَلَيْهَا إِلاَّ لِنَعْلَمَ مَن يَتَّبِعُ الرَّسُولَ مِمَّن يَنقَلِبُ عَلَى عَقِبَيْهِ وَإِن كَانَتْ لَكَبِيرَةً إِلاَّ عَلَى الَّذِينَ هَدَى اللّهُ وَمَا كَانَ اللّهُ لِيُضِيعَ إِيمَانَكُمْ إِنَّ اللّهَ بِالنَّاسِ لَرَؤُوفٌ رَّحِيمٌ ﴿١٤٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kezâlike | ve bunun gibi, böylece |
cealnâ-kum | biz sizi kıldık, yaptık |
ummeten | bir ümmet, bir topluluk |
vasatan | vasat, ortada, ifrat ve tefritten uzak |
li tekûnû | olmanız için, olun diye |
şuhedâe | şahitler |
alâ en nâsi | insanlara |
ve yekûne | ve olsun |
er resûlu | resûl |
aleykum | size, sizin üzerinize |
şehîden | şahit |
ve mâ ceal-nâ | ve biz yapmadık, kılmadık |
el kıblete | kıble |
elletî | o ki, ki o |
kunte | sen oldun |
aleyhâ | onun üzerinde |
illâ | ancak, sadece, hariç |
li na'leme | bilmemiz için |
men | kim |
yettebiu | tâbî olur |
er resûle | resûl |
mimmen (min men) | o kimse(ler)den, ondan (onlardan) |
yenkalibu | geri döner |
alâ | üzerine, üzerinde |
akibeyhi | topukları (iki topuğu) |
ve in kânet | ve eğer olursa, olsa bile |
le | elbette, gerçekten |
kebîreten | zor, güç |
illâ | ancak, hariç |
alâ | üzerine, ... e |
ellezîne | o kimseler, onlar |
hedâ | hidayete erdirdi |
allâhu | Allah'ın |
ve mâ kâne | ve olmadı, değildir |
allâhu | Allah |
li yudîa | zayi edecek, boşa çıkaracak, yok edecek |
îmâne-kum | sizin îmânınız |
inne | hiç şüphesiz, muhakkak |
allâhe | Allah |
bi en nâsi | insanlara |
le | mutlaka, elbette |
raûfun | çok şefkatli |
rahîmun | çok merhametli, rahmet gönderen |
Ve işte böylece insanların üzerine (hak) şahitler olmanız için Biz, sizi vasat (ikisi arasında) (hayırlı ve faziletli) bir ümmet kıldık. Resûl de sizin üzerinize şahit olsun.Ve Biz, sadece Resûl’e uyanı, topukları üzerinde geriye dönenden ayırıp bilmemiz(belirtmemiz) için, halen o üzerine (yönelmekte) olduğunuz (Kâbe’yi) kıble yaptık. Ve bu, elbette zor bir iştir, ancak Allah’ın hidayete erdirdiği kimseler hariç (bu onlara zor gelmez). Ve Allah sizin îmânınızı zayi edecek değildir. Muhakkak ki Allah, insanlara çok şefkatlidir, merhametlidir.
BAKARA SURESİ 143. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Ve işte böylece sizi dengeli ve ölçülü bir toplum kıldık ki insanlar nezdinde Hakk'ın şahitleri (örnekleri) olasınız ve Peygamber de sizin hakkınızda şahit olsun. Senin vaktiyle (vaktiyle arzulayıp da şu anda) yöneldiğin Kâbe'yi, kim Peygamber'e uyuyor, kim de topuğu üzerinde gerisin geri dönüyor, görelim diye kıble yaptık. Şüphesiz bu, Allah'ın doğru yola ulaştırdığı kişilerden başka herkes için zor bir sınavdı. Allah sizin inancınızı kesinlikle göz ardı etmeyecektir. Unutmayın ki, Allah insanlara karşı en şefkatli ve en merhametli olandır.
Cemal Külünkoğlu