BAKARA SURESİ 145. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
وَلَئِنْ أَتَيْتَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ بِكُلِّ آيَةٍ مَّا تَبِعُواْ قِبْلَتَكَ وَمَا أَنتَ بِتَابِعٍ قِبْلَتَهُمْ وَمَا بَعْضُهُم بِتَابِعٍ قِبْلَةَ بَعْضٍ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءهُم مِّن بَعْدِ مَا جَاءكَ مِنَ الْعِلْمِ إِنَّكَ إِذَاً لَّمِنَ الظَّالِمِينَ ﴿١٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve le in | ve eğer gerçekten olursa, olsa |
eteyte | getirsen |
ellezîne | o kimselere, onlara |
ûtû | verilenlere |
el kitâbe | kitap |
bi kulli | hepsini |
âyetin | âyet |
mâ tebiû | tâbî olmazlar |
kıblete-ke | senin kıblen |
ve mâ ente | ve sen değilsin |
bi tâbîın | tâbî olan |
kıblete-hum | onların kıblesi |
ve mâ | ve değil |
ba'du-hum | onların bir kısmı |
bi tâbîın | tâbî olan |
kıblete | kıble |
ba'dın | bazıları, bir kısmı |
ve le in | ve eğer gerçekten olursa, olsa |
itteba'te | sen tâbî oldun |
ehvâe-hum | onların hevaları, nefslerinin arzuları, istekleri |
min ba'di | sonradan, den sonra |
mâ câe-ke | sana gelen şey |
min el ilmi | ilimden, bilgiden |
inne-ke | muhakkak ki sen, hiç şüphesiz sen |
izen | o zaman, o taktirde |
le min ez zâlimîne | elbette zalimlerden |
Ve eğer gerçekten, kendilerine kitap verilenlere âyetlerin (mucizelerin) hepsini getirsen (yine de) senin kıblene tâbî olmazlar. Ve sen de onların kıblesine tâbî olacak değilsin. Ve onların bir kısmı da diğerlerinin kıblesine uymazlar. Sana gelen ilimden sonra gerçekten onların hevalarına uyacak olursan, o zaman muhakkak ki sen, zâlimlerden olursun.
BAKARA SURESİ 145. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Kendilerine Kitap verilenlere her âyeti (hakikate işaret eden bilgiyi) getirsen yine de senin kıblene tâbi olmazlar! Sen de onların kıblesine tâbi olucu değilsin. (Hatta) onlar birbirlerinin kıblesine de tâbi olmazlar. Yemin olsun ki, İlimden sana gelenden sonra onların hevâlarına (şartlanmalarına göre oluşan fikirler/istekler) tâbi olursan, kesinlikle zâlimlerden olursun!
Ahmed Hulusi