Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


وَلَئِنْ أَتَيْتَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ بِكُلِّ آيَةٍ مَّا تَبِعُواْ قِبْلَتَكَ وَمَا أَنتَ بِتَابِعٍ قِبْلَتَهُمْ وَمَا بَعْضُهُم بِتَابِعٍ قِبْلَةَ بَعْضٍ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءهُم مِّن بَعْدِ مَا جَاءكَ مِنَ الْعِلْمِ إِنَّكَ إِذَاً لَّمِنَ الظَّالِمِينَ ﴿١٤٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve le in eteyte ellezîne ûtû el kitâbe bi kulli âyetin mâ tebiû kıblete-ke ve mâ ente bi tâbîın kıblete-hum ve mâ ba'du-hum bi tâbîın kıblete ba'dın ve le in itteba'te ehvâe-hum min ba'di mâ câe-ke min el ilmi inne-ke izen le min ez zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve le in ve eğer gerçekten olursa, olsa
eteyte getirsen
ellezîne o kimselere, onlara
ûtû verilenlere
el kitâbe kitap
bi kulli hepsini
âyetin âyet
mâ tebiû tâbî olmazlar
kıblete-ke senin kıblen
ve mâ ente ve sen değilsin
bi tâbîın tâbî olan
kıblete-hum onların kıblesi
ve mâ ve değil
ba'du-hum onların bir kısmı
bi tâbîın tâbî olan
kıblete kıble
ba'dın bazıları, bir kısmı
ve le in ve eğer gerçekten olursa, olsa
itteba'te sen tâbî oldun
ehvâe-hum onların hevaları, nefslerinin arzuları, istekleri
min ba'di sonradan, den sonra
mâ câe-ke sana gelen şey
min el ilmi ilimden, bilgiden
inne-ke muhakkak ki sen, hiç şüphesiz sen
izen o zaman, o taktirde
le min ez zâlimîne elbette zalimlerden

Ve eğer gerçekten, kendilerine kitap verilenlere âyetlerin (mucizelerin) hepsini getirsen (yine de) senin kıblene tâbî olmazlar. Ve sen de onların kıblesine tâbî olacak değilsin. Ve onların bir kısmı da diğerlerinin kıblesine uymazlar. Sana gelen ilimden sonra gerçekten onların hevalarına uyacak olursan, o zaman muhakkak ki sen, zâlimlerden olursun.

BAKARA SURESİ 145. Ayeti Muhammed Esed Meali

Ama daha önce kendilerine vahiy tevdi edilmiş olanların önüne bütün delilleri koymuş olsaydın bile senin kıblene yönelmezlerdi; ne sen onların kıblelerine yönelirsin, ne de onlar birbirlerinin kıblelerine yönelirler. Ve eğer sana ilim geldikten sonra onların asılsız görüşlerine uysaydın muhakkak ki zalimlerden olurdun.

Muhammed Esed