Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَحَيْثُ مَا كُنتُمْ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُ لِئَلاَّ يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيْكُمْ حُجَّةٌ إِلاَّ الَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنْهُمْ فَلاَ تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِي وَلأُتِمَّ نِعْمَتِي عَلَيْكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ ﴿١٥٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve min haysu harecte fe velli veche-ke şatra el mescidi el harâmi ve haysu mâ kuntum fe vellû vucûhe-kum şatra-hu li ellâ yekûne li en nâsi aleykum huccetun illâ ellezîne zalemû min-hum fe lâ tahşev-hum vahşev-nî ve li utimme ni'metî aleykum ve lealle-kum tehtedûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve min haysu ve nereden
harecte sen çıktın
fe o zaman
velli dön, çevir
veche-ke yüzünü
şatra yön
el mescidi el harâmi Mescid-i Haram
ve haysu ve nerede
mâ kuntum siz oldunuz (bulundunuz)
fe o zaman, hemen
vellû dönün, çevirin
vucûhe-kum yüzleriniz
şatra-hu onun tarafına, o tarafa
li ellâ yekûne olmaması için
li en nâsi insanlara, insanların
aleykum sizin üzerinize, size
huccetun hüccet, delil
illâ ancak, hariç
ellezîne o kimseler, onlar
zalemû zulmettiler
min-hum onlardan
fe artık, o zaman
lâ tahşev-hum onlardan korkmayın
vahşev-nî benden korkun
ve li utimme ve tamamlamam için
ni'metî ni'metimi
aleykum size, sizin üzerinize
ve lealle-kum ve umulur ki siz, böylece siz
tehtedûne hidayete erersiniz

Nereden çıkarsan çık, bundan sonra (namazda) vechini (yüzünü) Mescid-i Haram yönüne çevir. Ve nerede olursanız olun, yüzlerinizi o yöne çevirin ki, insanların sizin aleyhinizde (kullanabilecekleri) delil olmasın. Onlardan zulmedenler hariç, artık onlardan korkmayın. Ben'den (sizin üzerinizdeki sevgimin azalacağından) korkun ki, sizin üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım da böylece hidayete eresiniz.

BAKARA SURESİ 150. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali

(Evet habîbim) hangi yerden çıkarsan (namazda) yüzünü Mescid-i haraama doğru çevir. (Siz de ey mü'minler) nerede olursanız (olun) yüzlerinizi o yana döndürün. Tâki aleyhinizde, insanların, içlerindeki zaalim olanlarından başkasının (tutunabitaceği) bir hüccet (bir vesika ve bir i'tiraz mevzuu) kalmasın. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Tâki size karşı olan ni'metimi tamamlayayım. (Bu sayede) siz de hidâyete kavuşmayı ümîd edebilirsiniz.

Hasan Basri Çantay