BAKARA SURESİ 164. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَالْفُلْكِ الَّتِي تَجْرِي فِي الْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ النَّاسَ وَمَا أَنزَلَ اللّهُ مِنَ السَّمَاء مِن مَّاء فَأَحْيَا بِهِ الأرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ الرِّيَاحِ وَالسَّحَابِ الْمُسَخِّرِ بَيْنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ لآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ ﴿١٦٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne | muhakkak ki |
fî halkı | yaratılışta |
es semâvâti | semalar, gökler |
ve el ardı | ve arz, yeryüzü |
ve ihtilâfi | ve ihtilâflı (karşılıklı) olması, birbiri ardınca gelmesi |
el leyli | gece |
ve en nehâri | ve gündüz |
ve el fulki | ve gemiler |
elletî | o ki, ki o |
tecrî | akar, gider, yüzer |
fî el bahri | denizde |
bimâ | dolayısıyla, sebebiyle, ..... yaparak |
yenfeu | fayda verir |
en nâse | insanlar |
ve mâ | ve şeyi |
enzele allâhu | Allah indirdi |
min es semâi | semadan, gökten |
min mâin | sudan, suyu |
fe ahyâ bi-hi | böylece onunla hayat verdı, diriltti |
el arda | arz, yeryüzü, toprak |
ba'de | sonra |
mevti-hâ | onun ölümü |
ve besse | ve yaydı |
fî-hâ | orada |
min kulli | hepsinden |
dâbbetin | (yürüyen) hayvanlar |
ve tasrîfi | ve esmesi |
er riyâhı | rüzgâr(lar) |
ve es sehâbi | ve bulutlar |
el musahhari | emre amade kılınmış olan |
beyne | arasında |
es semâi | sema, gökyüzü |
ve el ardı | ve yeryüzü |
le âyâtin | elbette âyetler, kanıtlar, deliller |
li kavmin | bir kavim için |
ya'kılûne | akıl ederler |
Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlara yarar sağlayarak denizde akıp giden o gemilerde, O’nun (Allah’ın) gökten su indirip böylece onunla, ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde, orada bütün hayvanlardan yaymasında, rüzgârların (değişik yönlerden) esmesinde ve yerle gök arasında musahhar (emre amade) kılınmış bulutlarda, akıl eden kavim için mutlaka âyetler (deliller) vardır.
BAKARA SURESİ 164. Ayeti Ali Ünal Meali
Göklerle yerin yaratılışında ve gece ile gündüzün uzayıp kısalarak birbiri peşisıra gelmesinde, denizde insanların faydasına ve onlara yarayacak yüklerle akıp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de onunla ölümünden sonra yeri dirilttiği ve içinde her türden canlıyı geliştirip yaydığı suda, rüzgârları (tür, esiş yönü, esiş şekli gibi pek çok açıdan) değiştirip durmasında, evirip çevirmesinde ve gökle yer arasında emrine hazır duran bulutlarda akledip anlayan bir topluluk için elbette (O’nun tek bir ilâh, yegâne ma’bud ve sığınak, yegâne yardımcı olduğuna dair) çeşit çeşit deliller, alâmetler vardır.
Ali Ünal