BAKARA SURESİ 17. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
مَثَلُهُمْ كَمَثَلِ الَّذِي اسْتَوْقَدَ نَاراً فَلَمَّا أَضَاءتْ مَا حَوْلَهُ ذَهَبَ اللّهُ بِنُورِهِمْ وَتَرَكَهُمْ فِي ظُلُمَاتٍ لاَّ يُبْصِرُونَ ﴿١٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
meselu-hum
ke
meseli
ellezi
istevkade
nâren
fe
lemmâ
edâet
mâ
havle-hu
zehebe
allâhu
bi
nûri-him
ve
tereke-hum
fî
zulumâtin
lâ yubsirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
meselu-hum | onların misali, onların durumu |
ke | gibi |
meseli | misal, durum |
ellezi | ki o |
istevkade | ateş yaktı, tutuşturdu |
nâren | ateş |
fe | böylece |
lemmâ | olduğu zaman |
edâet | aydınlattı |
mâ | şey(ler) |
havle-hu | onun etrafı, çevresi |
zehebe | giderdi |
allâhu | Allah |
bi | ... i |
nûri-him | onların nuru, nurları, aydınlığı, ışığı |
ve | ve |
tereke-hum | ve onları terketti, bıraktı |
fî | içine, içinde |
zulumâtin | zulmet, karanlıklar |
lâ yubsirûne | onlar görmüyorlar, görmezler, |
Onların durumu, ateş yakıp böylece çevresindeki şeyleri aydınlattığı zaman Allah’ın nurlarını giderdiği ve onları karanlıklar içinde bıraktığı kimselerin durumu gibidir. (Artık) onlar göremezler.
BAKARA SURESİ 17. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Onların durumu, (geceleyin) ateş yakan kimsenin durumu gibidir. Ateş tam çevresini aydınlattığı sırada, görmesinler diye Allah, ışıklarını alıp onları zifiri karanlığa gömer.
Cemal Külünkoğlu