BAKARA SURESİ 178. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِصَاصُ فِي الْقَتْلَى الْحُرُّ بِالْحُرِّ وَالْعَبْدُ بِالْعَبْدِ وَالأُنثَى بِالأُنثَى فَمَنْ عُفِيَ لَهُ مِنْ أَخِيهِ شَيْءٌ فَاتِّبَاعٌ بِالْمَعْرُوفِ وَأَدَاء إِلَيْهِ بِإِحْسَانٍ ذَلِكَ تَخْفِيفٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَرَحْمَةٌ فَمَنِ اعْتَدَى بَعْدَ ذَلِكَ فَلَهُ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿١٧٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey |
ellezîne | onlar, olanlar |
âmenû | âmenû oldular |
kutibe | yazıldı, farz kılındı |
aleykum(u) | sizin üzerinize, size |
el kısâsu | kısas, eşit olarak misilleme |
fî el katlâ | öldürülme hakkında |
el hurru | hür |
bi el hurri | hür ile |
ve el abdu | ve köle |
bi el abdi | köle ile |
ve el unsâ | ve kadın, dişi |
bi el unsâ | kadın ile, dişi ile |
fe men | fakat, o taktirde, artık, o zaman kim |
ufiye lehu | o affedilir |
min ahî-hi | onun kardeşi tarafından |
şey'un | bir şey |
fe | fakat, o taktirde, artık, o zaman |
ittibâun | tâbî olmak, uymak, gereğini yapmak |
bi el ma'rûfi | iyilikle, bilinen şekilde, örfe tâbî olarak |
ve edâun | ve eda etmek, ödemek |
ileyhi | ona |
bi ihsânin | ihsan ile |
zâlike | işte bu, bu |
tahfîfun | hafifletme |
min rabbi-kum | Rabbinizden |
ve rahmetun | ve bir rahmet |
fe men | fakat, o taktirde, artık, o zaman kim |
i'tedâ | haddi aştı |
ba'de zâlike | bundan sonra |
fe lehu | o taktirde, o zaman onun için (vardır) |
azâbun elîmun | elîm bir azap |
Ey âmenû olanlar! Katl (öldürülme) konusunda kısas üzerinize yazıldı (size farz kılındı). Hüre hür, köleye köle, dişiye dişi (kısas olunur), fakat kim, onun (öldürülenin) kardeşi tarafından bir şey ile (bir diyet karşılığı) affolunursa (bağışlanırsa), o taktirde gereken, örfe tâbî olunması ve ona (affedene), (diyetin) ihsanla ödenmesidir. İşte bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim bundan sonra haddi aşarsa (saldırıya kalkarsa) o zaman onun için elîm bir azap vardır.
BAKARA SURESİ 178. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Ey îman edenler, maktuller hakkında size kısas (misilleme) yazıldı (farzedildi). Hür, hür ile, köle, köle ile, dişi, dişi ile (kısas olunur). Fakat kimin (hangi kaatilin) lehinde maktulün kardeşi (velîsi) tarafından cüz'î birşey afvolunursa (hemen kısas düşer). Artık örfe uymak (şer'in ve aklın iyi gördüğünü yapmak, borcu) ona (maktulün velîsine) güzellikle ödemek (lâzımdır). Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve esirgemedir. O halde kim bu (afivden ve edadan) sonra (kaatile veya taraflarına muhaasame ve) tecâvüzde bulunursa onun için pek acıklı bir azâb vardır.
Hasan Basri Çantay