Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


كُتِبَ عَلَيْكُمْ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ إِن تَرَكَ خَيْرًا الْوَصِيَّةُ لِلْوَالِدَيْنِ وَالأقْرَبِينَ بِالْمَعْرُوفِ حَقًّا عَلَى الْمُتَّقِينَ ﴿١٨٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kutibe aleykum izâ hadara ehade-kum(u) el mevtu in tereke hayran el vasiyyetu li el vâlideyni ve el akrabîne bi el ma'rûfi hakkan alâ el muttekîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kutibe yazıldı, farz kılındı
aleykum sizin üzerinize, size
izâ hadara hazır olduğu zaman, geldiği zaman
ehade-kum(u) sizden biriniz
el mevtu ölüm
in tereke eğer bırakırsa
hayran bir hayır (mal v.s)
el vasiyyetu vasiyet (etmek)
li el vâlideyni anne-babaya
ve el akrabîne ve akrabalar, yakınlar
bi el ma'rûfi marufla, örf ve adete uygun olarak
hakkan bir hakk olarak
alâ el muttekîne takva sahiplerinin üzerine

Sizden birinize ölüm geldiği zaman eğer bir hayır (mal v.s) bırakırsa, anne-babaya ve yakınlarına (akrabalarına) marufla (örf ve adete uygun olarak) vasiyet etmek, siz muttekilerin (takva sahiplerinin) üzerine (yerine getirilmesi gereken) bir hakk (bir borç) olarak farz kılındı.

BAKARA SURESİ 180. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Ölüm hastalığı anında, bırakabileceği malı, serveti olanlarınıza, Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerine göre, meşrû, İslâmî kurallarla örtüşen örfe uygun bir şekilde anaya, babaya, akrabalara vasiyet yapması farz kılındı.
Bu vasiyetleri icra etmek, yerine getirmek de, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerin üzerine düşen bir sorumluluktur.

Ahmet Tekin