BAKARA SURESİ 180. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
كُتِبَ عَلَيْكُمْ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ إِن تَرَكَ خَيْرًا الْوَصِيَّةُ لِلْوَالِدَيْنِ وَالأقْرَبِينَ بِالْمَعْرُوفِ حَقًّا عَلَى الْمُتَّقِينَ ﴿١٨٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kutibe
aleykum
izâ hadara
ehade-kum(u)
el mevtu
in tereke
hayran
el vasiyyetu
li el vâlideyni
ve el akrabîne
bi el ma'rûfi
hakkan
alâ el muttekîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kutibe | yazıldı, farz kılındı |
aleykum | sizin üzerinize, size |
izâ hadara | hazır olduğu zaman, geldiği zaman |
ehade-kum(u) | sizden biriniz |
el mevtu | ölüm |
in tereke | eğer bırakırsa |
hayran | bir hayır (mal v.s) |
el vasiyyetu | vasiyet (etmek) |
li el vâlideyni | anne-babaya |
ve el akrabîne | ve akrabalar, yakınlar |
bi el ma'rûfi | marufla, örf ve adete uygun olarak |
hakkan | bir hakk olarak |
alâ el muttekîne | takva sahiplerinin üzerine |
Sizden birinize ölüm geldiği zaman eğer bir hayır (mal v.s) bırakırsa, anne-babaya ve yakınlarına (akrabalarına) marufla (örf ve adete uygun olarak) vasiyet etmek, siz muttekilerin (takva sahiplerinin) üzerine (yerine getirilmesi gereken) bir hakk (bir borç) olarak farz kılındı.
BAKARA SURESİ 180. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Herhangi birinize ölüm yaklaştığında eğer geride bir servet bırakıyorsa anaya, babaya ve yakın akrabalara geleneklere uygun biçimde vasiyette bulunması, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar üzerine bir borçtur.
Cemal Külünkoğlu