BAKARA SURESİ 191. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُم مِّنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ وَالْفِتْنَةُ أَشَدُّ مِنَ الْقَتْلِ وَلاَ تُقَاتِلُوهُمْ عِندَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ حَتَّى يُقَاتِلُوكُمْ فِيهِ فَإِن قَاتَلُوكُمْ فَاقْتُلُوهُمْ كَذَلِكَ جَزَاء الْكَافِرِينَ ﴿١٩١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve uktulû-hum | ve onları öldürün |
haysu | yer |
sekıftumû-hum | onları buldunuz, yakaladınız, |
ve ahricû-hum | ve onları çıkarın |
min haysu | yerden |
ahracû-kum | sizleri çıkardılar |
ve el fitnetu | ve fitne |
eşeddu | daha şiddetli, daha kuvvetli, daha fena |
min el katli | öldürmekten |
ve lâ tukâtilû-hum | ve onları katletmeyin, onlarla savaşmayın, onları öldürmeyin |
inde | yanında |
el mescidi el harâmi | Mescid-i Haram |
hattâ | oluncaya kadar, olmadıkça |
yukâtilû-kum | sizinle savaşırlar |
fî-hi | orada |
fe | artık, bundan sonra, fakat |
in kâtelû-kum | eğer sizinle savaşırlarsa, |
fe uktulû-hum | o zaman, o taktirde, onları öldürün |
kezâlike | işte böyle |
cezâu | ceza |
el kâfirîne | kâfirler |
Onları (size savaş açanları), bulduğunuz (yakaladığınız) yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Fitne (çıkarmak), (adam) öldürmekten daha şiddetlidir (kötüdür). Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla orada savaşmayın. Fakat eğer (orada) sizinle savaşırlarsa (sizi öldürmeye kalkarlarsa), o taktirde (siz de) onlarla savaşın (onları öldürün). Kâfirlerin cezası işte böyledir.
BAKARA SURESİ 191. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Onları Nerede yakalarsanız öldürün. Sizi yurdunuzdan çıkardıkları gibi siz de onları yurtlarından çıkarın. Fitne, adam öldürmeden beterdir. Yalnız onlar, Mescid-i Hâram yanında sizinle savaşa kalkışmazlarsa siz de onlarla Mescid-i Harâm yanında savaşmayın. Ama onlar, sizi orada öldürmeye kalkışırlarsa öldürün onları. Budur kâfirlerin cezası işte.
Abdulbaki Gölpınarlı