BAKARA SURESİ 196. Ayeti Diyanet İşleri (eski) Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
وَأَتِمُّواْ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلّهِ فَإِنْ أُحْصِرْتُمْ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِ وَلاَ تَحْلِقُواْ رُؤُوسَكُمْ حَتَّى يَبْلُغَ الْهَدْيُ مَحِلَّهُ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضاً أَوْ بِهِ أَذًى مِّن رَّأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِّن صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ فَإِذَا أَمِنتُمْ فَمَن تَمَتَّعَ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِ فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلاثَةِ أَيَّامٍ فِي الْحَجِّ وَسَبْعَةٍ إِذَا رَجَعْتُمْ تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌ ذَلِكَ لِمَن لَّمْ يَكُنْ أَهْلُهُ حَاضِرِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَاتَّقُواْ اللّهَ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ ﴿١٩٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve etimmû | ve tamamlayın |
el hacce | hac |
ve el umrete | ve umre |
li allâhi | Allah için |
fe in | fakat eğer |
uhsirtum | engellendiniz |
fe | o zaman, o taktirde |
mâ isteysera | kolay gelen şey 9 - min el hedyi |
ve lâ tahlikû | ve traş etmeyin |
ruûse-kum | başlarınızı |
hattâ | oluncaya kadar |
yebluga | ulaşır, erişir |
el hedyu | kurban |
mahille-hu | mahalline, kendi yerine |
fe men | fakat kim |
kâne | oldu |
min-kum | sizden |
marîdan | hasta |
ev | veya |
bi-hi | onunla |
ezen | eza, ağrı |
min ra'si-hi | (kendi) başından |
fe fidyetun | o zaman, bu durumda fidye (gerekir) |
min sıyâmin | oruçtan |
ev | veya |
sadakatin | sadaka |
ev | veya |
nusukin | kurban |
fe izâ emin-tum | artık emin olduğunuz zaman |
fe men | o taktirde, o zaman kim |
temettea | faydalanır, yararlanır |
bi el umreti | umre ile, umreden |
ilâ el haccı | hacca kadar |
fe | o taktirde, o zaman |
mâ | şey |
isteysera | kolayına gelen |
min el hedyi | kurbandan |
fe | artık, fakat |
men | kim, kimse, kişi |
lem yecid | bulamadı |
fe | o zaman, artık |
sıyâmu | oruç |
selâseti | üç |
eyyâmin | günler |
fî el haccı | hacda |
ve seb'atin | ve yedi |
izâ reca'tum | döndüğünüz zaman |
tilke | bu |
aşaratun | on |
kâmiletun | tamamı |
zâlike | işte bu, bu |
li men | kimse(ler) için |
lem yekun | olmayan |
ehlu-hu | onun ailesi |
hâdırı | hazır olan, bulunan |
el mescidi el harâmi | Mescid-i Haram |
ve ittekû allâhe | ve Allah'a karşı takva sahibi olun |
ve i'lemû | ve bilin |
enne allâhe | Allah'ın ..... olduğu |
şedîdu | şiddetli |
el ikâbi | ceza |
Hac ve umreyi Allah için tamamlayın. Fakat eğer (elde olmayan bir nedenle) alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen kurbandan (gönderin). Kurban (kesim) yerine ulaşıncaya kadar da başlarınızı traş etmeyin. Fakat sizden hasta olan veya başından bir ezası olan (ve bundan dolayı kurban yerine varmadan önce traı olmak zorunda kalan) kimsenin bu durumda, oruçtan, sadakadan veya kurbandan (biriyle) fidye vermesi(gerekir). Artık emin olduğunuzda (güvene kavuştuğunuzda) o zaman kim, hac (zamanına) kadar umreden faydalanırsa, o taktirde kolayına gelen kurbandan (keser). Fakat kim bunu bulamazsa, o zaman üç gün hacta, (evinize) döndüğünüz zaman da yedi (gün) oruç tutması gerekir ki bunların tamamı on (gündür). Bu, ailesi Mescid-i Haram’da hazır olmayan (oturmayan) kimseler içindir.Ve Allah’a karşı takva sahibi olun.Ve Allah’ın ikabının (cezasının) şiddetli olduğunu bilin!
BAKARA SURESİ 196. Ayeti Diyanet İşleri (eski) Meali
Başladığınız hac ve umreyi Allah için tamamlayın. Alıkonursanız, kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Kurban, yerine ulaşıncaya kadar, başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizde hasta olan veya başından rahatsız bulunan varsa fidye olarak ya oruç tutması,ya sadaka vermesi ya da kurban kesmesi gerekir. Güven içinde olursanız, hacca kadar umreden faydalanabilen kimseye kolayına gelen bir kurban kesmek, bulamayana, hac esnasında üç gün ve döndüğünüzde yedi gün, ki o tam on gündür oruç tutmak gerekir. Bu, ailesi Mescidi Haram'da oturmayan kimseler içindir. Allah'tan sakının ve Allah'ın cezasının şiddetli olacağını bilin.
Diyanet İşleri (eski)