BAKARA SURESİ 198. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَن تَبْتَغُواْ فَضْلاً مِّن رَّبِّكُمْ فَإِذَا أَفَضْتُم مِّنْ عَرَفَاتٍ فَاذْكُرُواْ اللّهَ عِندَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِ وَاذْكُرُوهُ كَمَا هَدَاكُمْ وَإِن كُنتُم مِّن قَبْلِهِ لَمِنَ الضَّآلِّينَ ﴿١٩٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
leyse | değil |
aleykum | sizin üzerinize, size |
cunâhun | günah |
en tebtegû | aramanız, talep etmeniz, istemeniz |
fadlan | lütuf, kerem, fazl, Allah'tan gelen nur |
min rabbi-kum | Rabbinizden |
fe | o zaman, artık |
izâ | olduğu zaman |
efadtum | topluca geldiniz, akın akın geldiniz |
min arafâtin | Arafat'tan |
fe uzkurû | o zaman zikredin |
allâhe | Allah |
inde | yanında |
el meş'ari el harâmi | Meş'aril Haram, Arafat'tan dönüş |
ve uzkurû-hu | ve onu zikredin |
kemâ | gibi, şeklinde, şekilde |
hedâ-kum | sizi hidayete erdirdi |
ve in | ve ise, sadece, doğrusu |
kuntum | siz oldunuz, idiniz |
min kabli-hî | ondan önce |
le | elbette |
min ed dâllîne | dalâlette olanlardan |
Rabbinizden fazl istemeniz size günah değildir. Artık Arafat’tan akın akın geldiğiniz zaman Meş’aril Haram’ın yanında Allah’ı zikredin. Ve sizi hidayete erdirdiği şekilde siz de O’nu zikredin. Ve siz ondan (hidayetten) önce ise, elbette dalâlette kalanlardandınız.
BAKARA SURESİ 198. Ayeti Ali Ünal Meali
(Başka zamanlarda olduğu gibi, Hac sırasında da) Rabbinizin fazl u kereminden (kazanç) talep etmenizde bir beis yoktur. (Fakat kazanç talebine dalıp da Hac menasikini ihmal etmeyin.) (Vakfeden sonra) Arafat’tan sel gibi boşanıp aktığınızda Meş’ar i Haram civarında (Müzdelife’de) Allah’ı zikredin. O, nasıl sizi hidayete erdirmişse, (bunun idrak ve şuuru içinde) O’nu öyle zikredin. (Düşünün ki,) O sizi hidayet etmeden önce imandan, ibadetten habersiz, yanlış yollarda, ne yaptığını bilmez şaşkınlar güruhu idiniz.
Ali Ünal