BAKARA SURESİ 217. Ayeti Ahmet Varol Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
يَسْأَلُونَكَ عَنِ الشَّهْرِ الْحَرَامِ قِتَالٍ فِيهِ قُلْ قِتَالٌ فِيهِ كَبِيرٌ وَصَدٌّ عَن سَبِيلِ اللّهِ وَكُفْرٌ بِهِ وَالْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَإِخْرَاجُ أَهْلِهِ مِنْهُ أَكْبَرُ عِندَ اللّهِ وَالْفِتْنَةُ أَكْبَرُ مِنَ الْقَتْلِ وَلاَ يَزَالُونَ يُقَاتِلُونَكُمْ حَتَّىَ يَرُدُّوكُمْ عَن دِينِكُمْ إِنِ اسْتَطَاعُواْ وَمَن يَرْتَدِدْ مِنكُمْ عَن دِينِهِ فَيَمُتْ وَهُوَ كَافِرٌ فَأُوْلَئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَأُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ ﴿٢١٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yes'elûne-ke | sana soruyorlar |
an(i) eş şehri el harâmi | haram aydan |
kıtâlin | savaş |
fî-hi | onun içinde, onda |
kul | de, söyle |
kıtâlun | savaş |
fî-hi | onun içinde |
kebîrun | büyük |
ve saddun | ve men etmek, alıkoymak |
an sebîlillâhi (sebîli allâhi) | Allah'ın yolundan |
ve kufrun | ve inkâr etmek |
bi-hi | onu |
ve el mescidi el harâmi | ve Mescid-i Haram |
ve ihrâcu | ve çıkarmak |
ehli-hi | onun halkı |
min-hu | ondan, oradan |
ekberu | en büyük, daha büyük |
indallâhi (inde allâhi) | Allah'ın katında |
ve el fitnetu | ve fitne |
ekberu | en büyük, daha büyük |
min el katli | öldürmekten |
ve lâ yezâlûne | ve zail olmazlar, geri kalmazlar |
yukâtilûne-kum | sizinle savaşırlar |
hattâ | oluncaya kadar |
yeruddû-kum | sizi döndürürler |
an dîni-kum | dîninizden |
in istetâû | eğer güçleri yetse |
ve men | ve kim |
yertedid | geri döner |
min-kum | sizden |
an dîni-hi | dîninden |
fe yemut | o zaman, o taktirde ölür |
ve huve | ve o |
kâfirun | kâfir olarak |
fe ulâike | o zaman, böylece, bu sebeple işte onlar |
habitat | boşa gider |
a'mâlu-hum | onların amelleri |
fî ed dunyâ | dünyada |
ve el âhiret | ve ahirette |
ve ulâike | ve işte onlar |
ashâbu en nâri | ateş ehlidir |
hum | onlar |
fî-hâ | onun içinde, orada |
hâlidûne | ebediyyen kalıcak olanlardır |
Sana haram (hürmetli) aydan ve onun içinde yapılan savaştan soruyorlar. De ki: “Onun içinde (o ayda) savaş büyük (günahtır). (Fakat insanları) Allah yolundan saptırmak (alıkoymak) ve O’nu inkâr etmek, (mü’minlere) Mescid-i Haram’ı (yasaklamak) ve onun halkını oradan (Mekke’den sürüp) çıkarmak ise Allah katında daha büyüktür (büyük günahtır). Ve fitne, (adam) öldürmekten de daha büyüktür (bir suç ve günahtır). Eğer onların güçleri yetse (yapabilseler), sizi dîninizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaktan geri kalmazlar. Sizden kim dîninden dönerse, o taktirde o, kâfir olarak ölür. Bu sebeple işte onlar, amelleri dünyada ve ahirette boşa gitmiş olanlardır. Ve işte onlar, ateş ehlidir. Ve onlar, orada ebediyyen kalacak olanlardır.”
BAKARA SURESİ 217. Ayeti Ahmet Varol Meali
Sana haram aydan, onda savaşmaktan soruyorlar. De ki: 'Onda savaşmak büyük bir günahtır. İnsanları Allah'ın yolundan alıkoymak, onu inkar etmek, Mescid-i Haram'a karşı nankörlük etmek, halkını oradan çıkarmak Allah katında daha büyük bir günahtır. Bozgunculuk ise öldürmekten daha fenadır. Onlar eğer güç yetirebilirse sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler. Sizden kim dininden döner ve sonra da kâfir olarak ölürse, işte onların yaptıkları işler dünyada da, ahirette de boşa gitmiştir ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada sürekli kalıcıdırlar.
Ahmet Varol