BAKARA SURESİ 220. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْيَتَامَى قُلْ إِصْلاَحٌ لَّهُمْ خَيْرٌ وَإِنْ تُخَالِطُوهُمْ فَإِخْوَانُكُمْ وَاللّهُ يَعْلَمُ الْمُفْسِدَ مِنَ الْمُصْلِحِ وَلَوْ شَاء اللّهُ لأعْنَتَكُمْ إِنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ ﴿٢٢٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fî ed dunyâ | dünya hakkında, dünyada |
ve el âhirati | ve ahiret |
ve yes'elûne-ke | ve sana soruyorlar, sorarlar |
an el yetâmâ | yetimlerden |
kul | de, söyle, |
ıslâhun | ıslâh etmek, düzeltmek |
lehum | onları |
hayrun | hayır, hayırlı |
ve in tuhâlitû-hum | ve eğer onlara karışırsanız, katılırsanız |
fe | artık, o zaman |
ıhvânu-kum | sizin kardeşleriniz |
ve allâhu | ve Allah |
ya'lemu | bilir |
el mufside | fesat çıkaranlar |
min el muslihi | ıslâh edenlerden |
ve lev | ve şâyet, olsa, ise |
şâallâhu (şâe allâhu) | Allah diledi |
le | elbette, mutlaka |
a'nete-kum | sizi sıkıntıya soktu |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
azîzun | azîzdir, üstündür |
hakîmun | hakîmdir, hüküm ve hikmet sahibidir |
Dünya ve ahiret hakkında ve yetimlerden sana soruyorlar. De ki: “Onları ıslah etmek (durumlarını düzeltmek) hayırlıdır. Eğer onlara karışırsanız (birarada yaşarsanız), artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Ve Allah, fesat çıkaranı,ıslâh edenden (ayırıp) bilir. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi sıkıntıya sokardı. Muhakkak ki Allah, Azîz’dir (üstündür), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir).
BAKARA SURESİ 220. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Dünyadaki davranışlarınızı, iyi muhakeme ederek, âhirette hesaba çekileceğinizi düşünerek hayatınıza yön verin.
Ahmet Tekin
Sana yetimlerle, dullarla ilgili sualler de soruyorlar.
'Onları iyi yetiştirmek onlarla iyi ilişkiler kurmak, durumlarını düzeltmelerine, geliştirmelerine vesile olmak, yüzüstü bırakmaktan daha hayırlıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, mallarını kendi mallarınızla müştereken idare ederseniz unutmayın ki, onlar sizin kardeşlerinizdir, kendinize imtiyazlı muamele yapmayın. Allah bozguncu ile ıslah ediciyi, din ve dünya işlerinde, sosyal ilişkilerinde düzgün yaşayanı bilir, birbirinden ayırt eder. Allah’ın sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı sizi de güç durumda bırakabilirdi. Allah kudretli, hikmet sahibi ve hükümrandır.' de.