BAKARA SURESİ 230. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
فَإِن طَلَّقَهَا فَلاَ تَحِلُّ لَهُ مِن بَعْدُ حَتَّىَ تَنكِحَ زَوْجًا غَيْرَهُ فَإِن طَلَّقَهَا فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِمَا أَن يَتَرَاجَعَا إِن ظَنَّا أَن يُقِيمَا حُدُودَ اللّهِ وَتِلْكَ حُدُودُ اللّهِ يُبَيِّنُهَا لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ ﴿٢٣٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | o zaman, o taktirde, bundan sonra |
in tallaka-hâ | eğer onu boşarsa |
fe | artık |
lâ tahıllu | helâl olmaz |
lehu | ona |
min ba'du | sonradan |
hattâ | olmadıkça, oluncaya kadar |
tenkiha | nikâhlanır |
zevcen | eş, zevce |
gayra-hu | ondan başka |
fe | o zaman, o taktirde |
in tallaka-hâ | eğer onu boşarsa |
fe | o zaman, o taktirde |
lâ cunâha | günah yoktur |
aley-himâ | onların ikisi üzerine, ikisine |
en yeterâceâ | dönmeleri |
in zannâ | eğer zannettiler ise, inanırlarsa |
en yukîmâ | ikame etmek, ayakta tutmak, yerine getirmek |
hudûda allâhi | Allah'ın hudutları, sınırları |
ve tilke | ve işte o, bu (bunlar) |
hudûdu allâhi | Allah'ın hudutları, sınırları |
yubeyyinu-hâ | onu açıklıyor |
li kavmin | bir kavim (toplum) için |
ya'lemûne | biliyorlar, bilirler |
Bundan sonra eğer (koca), karısını (iki kere boşadıktan sonra üçüncü kere) boşarsa artık o kadın başka bir zevceye (erkeğe) nikâhlanmadıkça (ve sonra da o nikâhtan boşanmadıkça) kendisi için helâl olmaz. Eğer (ikinci eş de) onu boşarsa, Allah’ın (koyduğu) hudutları ikame edeceklerine (gereği üzere yerine getirip ayakta tutacaklarına) inanırlarsa o taktirde onların, (eski karı-kocanın tekrar) birbirine dönmelerinde, ikisinin de üzerine bir günah yoktur. İşte bunlar Allah’ın hudutlarıdır. Allah bunları, bilen bir kavim için açıklıyor.
BAKARA SURESİ 230. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali
Böylece (kocası) onu (iki hakkını da kullandıktan sonra üçüncü def'a) boşarsa, artık bundan sonra (o kadın) ondan başka bir koca ile evlenmedikçe ona helâl olmaz. Bununla berâber (bu ikinci kocası da) onu boşarsa, Allah’ın hudûduna riâyet edeceklerini zannettikleri takdirde, artık birbirlerine dönmelerinde onlara bir günah yoktur. İşte bunlar Allah’ın hudûdudur, (ehemmiyetini) bilecek bir kavim için onları açıklıyor.
Hayrat Neşriyat