BAKARA SURESİ 247. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ إِنَّ اللّهَ قَدْ بَعَثَ لَكُمْ طَالُوتَ مَلِكًا قَالُوَاْ أَنَّى يَكُونُ لَهُ الْمُلْكُ عَلَيْنَا وَنَحْنُ أَحَقُّ بِالْمُلْكِ مِنْهُ وَلَمْ يُؤْتَ سَعَةً مِّنَ الْمَالِ قَالَ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَاهُ عَلَيْكُمْ وَزَادَهُ بَسْطَةً فِي الْعِلْمِ وَالْجِسْمِ وَاللّهُ يُؤْتِي مُلْكَهُ مَن يَشَاء وَاللّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ ﴿٢٤٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kâle | ve dedi |
lehum | onlara |
nebiyyu-hum | onların peygamberi |
inne | muhakkak ki |
allâhe | Allah |
kad | olmuştu |
bease | görevli kıldı |
lekum | sizin için, size |
tâlûte | Talut |
meliken | melik olarak |
kâlû | dediler |
ennâ | nasıl (olur) |
yekûnu | olur |
lehu | onun |
el mulku | melik, hükümdar |
aleynâ | bizim üzerimize, bize |
ve nahnu | ve biz |
ehakku | daha çok hak sahibi |
bi | ... e |
el mulki | melik, hükümdar |
min-hu | ondan |
ve lem yu'te | ve verilmedi |
seaten | genişlik, bolluk |
min el mâli | maldan, varlıktan |
kâle | dedi |
inne | muhakkak ki |
allâhe | Allah |
estafâ-hu | onu seçti |
aleykum | sizin üzerinize |
ve zâde-hu | ve ona artırdı |
bestaten | genişlik, kuvvet, üstünlük |
fî el ilmi | ilimde, bilgide |
ve el cismi | ve cisim (vücut) |
ve allâhu | ve Allah |
yu'tî | verir |
mulke-hu | mülkünü |
men yeşâu | dilediği kimse |
ve allâhu | ve Allah |
vâsiun | vasi olan, ihatası geniş olan (rahmeti ve |
alîmun | en iyi bilen |
Onların Peygamber’i onlara dedi ki: “Muhakkak ki Allah, sizin için melik olarak Talut’u beas etmişti (görevlendirmişti).” Dediler ki: “Bizim üzerimize onun melikliği nasıl olur? Melikliğe biz ondan daha çok hak sahibiyiz (daha çok lâyıkız). Ve de ona maldan bir genişlik (servetçe bolluk) verilmedi.” (Peygamber de) “Muhakkak ki Allah, onu sizin üzerinize (melik) seçti ve onun ilmini (bilgisini) ve cismini (kuvvetini) artırdı. Ve Allah, mülkünü dilediği kimseye verir. Ve Allah, Vâsi’dir (rahmeti ve ilmi herşeyi ihata eder), Alîm’dir (en iyi bilendir).
BAKARA SURESİ 247. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Peygamberleri onlara dedi ki: "Allah size hükümdar olarak Talut’u tayin etti." Onlar ise: "Biz hükümdarlığa ondan daha lâyık iken nasıl olur da o bize hükmedebilir ki! Üstelik servetten de nasibi fazla değil!" dediler. Peygamber şöyle cevap verdi: "Allah onu size üstün kıldı, ona geniş ilim ve sağlam bir vücut verdi. Allah hakimiyeti dilediğine verir. Allah’ın lütfu boldur, her şey gibi kabiliyet ve liyakatlari de bilir."
Suat Yıldırım