BAKARA SURESİ 261. Ayeti Ali Bulaç Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
مَّثَلُ الَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ فِي كُلِّ سُنبُلَةٍ مِّئَةُ حَبَّةٍ وَاللّهُ يُضَاعِفُ لِمَن يَشَاء وَاللّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ ﴿٢٦١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
meselu
ellezîne
emvâle-hum
fî sebîlillâhi (sebîlii allâhi)
ke
meseli
habbetin
enbetet
seb'a
senâbile
fî
kulli
sunbuletin
mietu
habbetin
ve allâhu
yudâifu
li men
yeşâu
ve allâhu
vâsiun
alîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
meselu | durum, hal |
ellezîne | onlar 3 - yunfikûne |
emvâle-hum | kendi mallarını |
fî sebîlillâhi (sebîlii allâhi) | Allah'ın yolunda |
ke | gibi |
meseli | durum, hal |
habbetin | tane, tohum |
enbetet | yetiştirdi (verdi) |
seb'a | yedi |
senâbile | sünbüller, başaklar |
fî | içinde, ... de |
kulli | hepsi, herbiri |
sunbuletin | sünbül, başak |
mietu | yüz |
habbetin | tane, tohum |
ve allâhu | ve Allah |
yudâifu | kat kat arttırıp, verir |
li men | kişi için, o kimseye |
yeşâu | diler |
ve allâhu | ve Allah |
vâsiun | vasi olan, herşeyi kapsayan, lûtfu geniş (bol) olan |
alîmun | en iyi bilen |
Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, her sünbülünde (başağında) yüz adet tane (tohum) olmak üzere, yedi sünbül (başak) veren bir tek tohumun durumu gibidir. Allah, dilediği kimse için (onun rızkını) kat kat artırıp verir. Ve Allah Vâsi’dir, Alîm’dir.
BAKARA SURESİ 261. Ayeti Ali Bulaç Meali
Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir.
Ali Bulaç