BAKARA SURESİ 264. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تُبْطِلُواْ صَدَقَاتِكُم بِالْمَنِّ وَالأذَى كَالَّذِي يُنفِقُ مَالَهُ رِئَاء النَّاسِ وَلاَ يُؤْمِنُ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ صَفْوَانٍ عَلَيْهِ تُرَابٌ فَأَصَابَهُ وَابِلٌ فَتَرَكَهُ صَلْدًا لاَّ يَقْدِرُونَ عَلَى شَيْءٍ مِّمَّا كَسَبُواْ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ ﴿٢٦٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey |
ellezîne | onlar |
âmenû | âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler), îmân ettiler |
lâ tubtılû | bâtıl (iptal) etmeyin, boşa çıkarmayın |
sadakâti-kum | sadakalarınızı |
bi el menni | minnet ile (başa kakarak) |
ve el ezâ | ve eza (eziyet) |
kellezî (ke ellezî) | onlar gibi |
yunfiku | infâk eder, verir |
mâle-hu | malını |
riâe | riya, gösteriş |
en nâsi | insanlar |
ve lâ yu'minu | ve inanmaz |
billâhi (bi allâhi) | Allah'a |
ve el yevmi el âhıri | ve ahiret günü, son gün, sonraki gün |
fe meselu-hu | o zaman, işte onun durumu 17 - ke meseli |
safvânin | sert kaya |
aleyhi | onun üzerinde |
turâbun | toprak |
fe | sonra, öyle ki |
esâbe-hu | ona isabet etti |
vâbilun | sağanak yağmur, şiddetli, kuvvetli yağmur |
fe | o zaman, böylece |
terake-hu | onu terketti, onu bıraktı |
salden | sert, çorak, verimsiz kaya halinde |
lâ yakdirûne | muktedir olamazlar, elde edemezler |
alâ şey'in | bir şeye |
mimmâ (min mâ) | şey(ler)den |
kesebû | kazandılar |
ve allâhu | ve Allah |
lâ yehdi | hidayete erdirmez |
el kavme | kavim, topluluk |
el kâfirîne | kâfirler |
Ey âmenû olanlar! Allah’a ve yevm’il âhire inanmayarak, malını insanlara riya (gösteriş) için infâk eden (veren) kişi gibi, sadakalarınızı minnetle (başa kakarak) ve eza ile bâtıl etmeyin (boşa çıkartmayın). İşte onun durumu, üzerinde toprak bulunan sert bir kayaya benzer ki, ona kuvvetli bir yağmur isabet edince, böylece (üzerindeki toprağın gidip), onu (tekrar) sert (verimsiz) bir kaya halinde bırakması gibidir. Onlar kazandıklarından bir şey elde edemezler. Allah, kâfirler kavmini hidayete erdirmez.
BAKARA SURESİ 264. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali
Ey îmân edenler! İnsanlara gösteriş için malını sarf etmekte olan, Allah’a ve âhiret gününe îmân etmiyor olan kimse gibi başa kakmak ve (gönül) incitmekle sadakalarınızı boşa çıkarmayın! İşte onun misâli, üzerinde biraz toprak bulunan bir kayanın hâli gibidir ki, ona şiddetli bir yağmur isâbet etmiş de, onu çıplak bir hâlde bırakmıştır. (Onlar) kazandıklarından bir şey elde edemezler. Allah ise, kâfirler topluluğunu (inkârlarındaki ısrarları sebebiyle)hidâyete erdirmez!
Hayrat Neşriyat