Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.


يُؤتِي الْحِكْمَةَ مَن يَشَاء وَمَن يُؤْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ أُوتِيَ خَيْرًا كَثِيرًا وَمَا يَذَّكَّرُ إِلاَّ أُوْلُواْ الأَلْبَابِ ﴿٢٦٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yu'ti el hikmete men yeşâu ve men yu'te el hikmete fe kad ûtiye hayran kesîren ve mâ yezzekkeru illâ ulû el elbâbi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yu'ti verir
el hikmete hikmet
men kişi, kimse
yeşâu diler
ve men yu'te ve kime verilir(se)
el hikmete hikmet
fe o zaman, o taktirde, böylece
kad olmuştu, olmuştur
ûtiye verildi
hayran bir hayır
kesîren çok
ve mâ yezzekkeru ve tezekkür edemez, düşünemez
illâ ancak, sadece, hariç, den başka
ulû el elbâbi ulûl'elbab, sırların sahipleri

(Allah) hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse böylece ona çok hayır verilmiştir. Ve ulûl elbabtan başkası tezekkür edemez.

BAKARA SURESİ 269. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali

İsabetli hüküm verme yeteneğini (hak edene) vermeyi diler; ama kimse isabetli hüküm verme yeteneği bahşedilmişse, doğrusu ona tarifsiz büyüklükte bir servet bahşedilmiştir; fakat, derin kavrayış sahiplerinden başkası bunu düşünüp kavrayamaz.

Mustafa İslamoğlu