BAKARA SURESİ 285. Ayeti
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مِن رَّبِّهِ وَالْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ آمَنَ بِاللّهِ وَمَلآئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ لاَ نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِّن رُّسُلِهِ وَقَالُواْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ ﴿٢٨٥﴾
BAKARA SURESİ 285. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
âmene | îmân etti, inandı |
er resûlu | resûl |
bi-mâ | şeye |
unzile | indirildi |
ileyhi | ona |
min | den |
rabbi-hi | onun Rabbi |
ve el mu'minûne | ve mü'minler |
kullun | hepsi |
âmene | îmân etti, inandı |
bi allâhi | Allah'a |
ve melâiketi-hi | ve onun meleklerine |
ve kutubi-hi | ve onun kitaplarına |
ve rusuli-hi | ve onun resûllerine |
lâ nuferriku | fark gözetmeyiz, ayırmayız |
beyne | arasında |
ehadin | biri |
min rusuli-hi | onun resûllerinden |
ve kâlû | ve dediler |
semi'nâ | biz işittik |
ve ata'nâ | ve biz itaat ettik |
gufrâne-ke | senin mağfiret etmen |
rabbe-nâ | Rabbimiz |
ve ileyke | ve sana |
el masîru | masîr, varış, ulaşma, seyr-i sülûk |
Resûl, Rabbinden kendisine indirilene îmân etti ve mü’minler de, hepsi Allah’a, O’nun meleklerine, kitaplarına ve resûllerine îmân etti. “Biz, O’nun resûlleri arasından (hiç) birini, diğerinden ayırmayız.” Ve “ışittik ve itaat ettik! Ve Rabbimiz, Senin mağfiretini (dileriz). Ve masîr (varış) Sana’dır (Sana doğru yola çıkarız ve Sana ulaşırız).” dediler.
BAKARA SURESİ 285. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.” Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır.”
Diyanet İşleri
Peygamber de kendisine Rabbinden indirilene inanmıştır, inananlar da. Hepsi de Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inanmıştır. Peygamberlerinden hiçbirini öbüründen ayırmayız, duyduk demişlerdir ve itaat ettik, Rabbimiz, yarlıganma dileriz senden, varacağımız yer, kapındır senin.
Abdulbaki Gölpınarlı
Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. "Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır" dediler.
Adem Uğur
Er Rasûl (Hz. Muhammed a. s. ) Rabbinden (varlığını oluşturan Allâh Esmâ'sı bileşiminden) kendisine (şuuruna) inzâl olana (boyutsal bir geçiş yapan bilgiye) iman etmiştir. İman edenler de! Hepsi iman etti ("B" harfinin işaret ettiği anlam doğrultusunda) nefslerini oluşturan hakikatlerinin Allâh Esmâ'sı olduğuna, meleklerine (nefslerinin aslı olan Esmâ kuvvelerine), Kitaplarına (inzâl olan bilgilerine), Rasûllerine. . . O'nun Rasûlleri arasında (irsâl olmaları konusunda) hiçbir ayırım yapmayız. . . "Algıladık ve itaat ettik, mağfiretini isteriz Rabbimiz; dönüşümüz sanadır" dediler.
Ahmed Hulusi
Allah’ın Rasulü, Rabbinden kendisine indirilene, Kur’ân’a iman etti. Mü’minler de iman ettiler. Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına, Rasullerine iman ettiler.
Ahmet Tekin
'Biz Allah’ın Rasulleri arasında ayırım yapmayız, tebliğini dinliyor, dininin emir ve hükümlerine, devletine itaat ediyoruz. Ey Rabbimiz, bizi koruma kalkanına almanı, bağışlamanı dileriz. Sonuçta yalnız senin huzuruna varıp hesap vereceğiz' dediler.
Peygamber kendine Rabbinden indirilene inandı, mü'minler de (buna inandılar). Tümü Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler. 'Biz O'nun peygamberlerinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayız.' Yine: 'Duyduk ve itaat ettik. Senin bağışlamanı diliyoruz, ey Rabbimiz; dönüş de sanadır' dediler.
Ahmet Varol
Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü'minler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. "O'nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana'dır" dediler.
Ali Bulaç
Peygamber (Aleyhisselâm) ve müminler, rabbisinden kendine indirilen Kur’âna iman ettiler; hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman eylediler. (Allah’ın) Peygamberlerinden hiç birinin arasını ayırt etmeyiz, duyduk ve itaat ettik; Ey Rabbimiz, mağfiretini isteriz, dönüşümüz ancak sanadır, diye söylediler.
Ali Fikri Yavuz
Peygamber ve inananlar, ona Rabb'inden indirilene inandi. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitablarina, peygamberlerine inandi. «Peygamberleri arasindan hicbirini ayirdetmeyiz, isittik, itaat ettik, Rabbimiz! Affini dileriz, donus Sanadir» dediler.
Bekir Sadak
Peygamber, Rabbinden indirilene imân etti; mü'minler de hepsi de Allah'a, O'nun meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandılar ve: «Peygamberlerinden hiç birini (diğerinden) ayırd etmeyiz» dediler ve «İşittik, itaat ettik ey Rabbimiz ! mağfiretini dileriz, varışımız ancak Sanadır» derler.
Celal Yıldırım
Peygamber ve inananlar, ona Rabb'inden indirilene inandı. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandı. 'Peygamberleri arasından hiçbirini ayırdetmeyiz, işittik, itaat ettik, Rabbimiz! Affını dileriz, dönüş Sanadır' dediler.
Diyanet İşleri (eski)
Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. «Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır» dediler.
Diyanet Vakfi
Elçi, Rabbinden kendisine indirilene inandı, inananlar da... Hepsi, ALLAH'a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inanırlar: 'Elçilerinin hiçbirisi arasında ayırım yapmayız.' Derler ki: 'İşittik ve uyduk. Rabbimiz bizi bağışla; dönüş sanadır.'
Edip Yüksel
Peygamber, Rabbından ne indirildi ise ona îman getirdi, mü'minler de, her biri «Allaha ve melâikesine ve kitablarına ve peygamberlerine: Peygamberlerinden hiç birinin arasını ayırmayız diye» iman getirdiler ve şöyle dediler: semi'na ve eta'na, gufranını dileriz ya rabbena! sanadır gidiş
Elmalılı Hamdi Yazır
Peygamber, Rabbinden ne indirildiyse ona iman etti, müminler de. Hepsi, Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve: «Peygamberleri arasında hiçbir ayırım yapmayız.» diye Peygamberlerine inandılar ve: «İşittik ve boyun eğdik, bağışlamanızı dileriz, ey Rabbimiz! Dönüş sanadır!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Peygamber, Rabbi'nden kendisine ne indirildiyse ona iman etti. Müminlerin de hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler. «Biz Allah'ın peygamberleri arasında ayırım yapmayız, duyduk ve itaat ettik. Ey Rabbimiz, bağışlamanı dileriz, dönüş ancak sanadır.» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Peygamber kendisine Rabbi tarafından indirilen gerçeklere inandı, müminler de. Hepsi birlikte Allah'a, O'nun meleklerine, O'nun kitaplarına ve O'nun peygamberlerine inandılar. 'Onun peygamberlerinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayız. Duyduk ve uyduk. Günahlarımızı bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz, dönüşümüz sanadır' dediler.»
Seyyid Kutub
Elçi, kendisine rabbinden indirilene inandı, inançlılar da. Tümü Tanrı'ya, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inandı. "O'nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak sanadır" dediler.
Gültekin Onan
O peygamber de kentlisine Rabbinden indirilene îman etdi, müminler de. (Onlardan) her biri Allaha, onun meleklerine, Kitablarına, peygamberlerine inandı. «Onun (Allanın) peygamberlerinden hiç birini diğerlerinin arasından ayırmayız (hepsine inanırız), dinledik (kabul etdik; emrine) itaat etdik. Ey Rabbimiz, mağfiretini (isteriz). Son varış (ımız) ancak Sanadır» dediler.
Hasan Basri Çantay
Peygamber, kendisine Rabbinden indirilene îmân etti, mü’minler de! Hepsi Allah’a, meleklerine, kitablarına ve peygamberlerine: 'Peygamberlerinden hiçbirinin arasında ayırım yapmayız' diye îmân ettiler ve şöyle dediler: 'İşittik ve itâat ettik! Rabbimiz! Mağfiretini dileriz; dönüş(ümüz) ancak sanadır!'
Hayrat Neşriyat
Peygamber de, iman edenler de O'na indirilene inandı. Hepsi de Allah'a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine iman etti. O'nun peygamberlerinden hiçbirinin arasını tefrik etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Affını dileriz, ey Rabbımız. Dönüş Sana'dır, dediler.
İbni Kesir
Elçi ve o'nunla birlikte olan müminler, Rabbi tarafından o'na indirilene inanırlar: Hepsi, Allah'a, meleklerine, vahiylerine ve elçilerine inanırlar; O'nun elçilerinden hiç biri arasında ayrım yapmazlar ve: "İşittik ve itaat ettik. Bize mağfiret et ey Rabbimiz, zira bütün yolculukların varış yeri Sensin!" derler.
Muhammed Esed
Peygamber, kendisine Rabbisinden indirilene imân etti, mü'minler de, hepsi de Allah Teâlâ'ya ve O'nun meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine imân etti. «Biz Allah Teâlâ'nın peygamberlerinden hiçbirinin arasını ayırmayız» dediler. «Ve biz dinledik, itaat da ettik, mağfiretini dileriz, ey Rabbimiz.» (diye niyaz ettiler)
Ömer Nasuhi Bilmen
Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, müminler de. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler. “O'nun peygamberlerinden hiçbirini diğerinden ayırmayız. İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz, bağışlamanı dileriz! Dönüş sanadır. ” derler.
Ömer Öngüt
Peygamber, Rabbi'nden kendisine indirilene iman etmiştir, mü’minler de! Hepsi de, Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etmiş ve: -Allah’ın peygamberlerinden hiç birini (diğerinden) ayırmayız. İşittik ve itaat ettik, Rabbimiz, bağışlamanı dileriz, dönüş sanadır.” demişlerdir.
Şaban Piriş
Peygamber, Rabbi tarafından kendisine ne indirildi ise ona iman etti, müminler de! Onlardan her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etti. "O’nun resullerinden hiç birini diğerinden ayırt etmeyiz." dediler ve eklediler: "İşittik ve itaat ettik ya Rabbenâ, affını dileriz, dönüşümüz Sanadır."
Suat Yıldırım
Elçi, Rabbinden, kendisine indirilene inandı, mü'minler de. Hepsi Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve peygamberlerine inandı. "O'nun elçilerinden hiçbirini diğerinden ayırdetmeyiz" (dediler). Ve dediler ki: "İşittik, itâ'at ettik! Rabbimiz, (bizi) bağışlamanı dileriz. Dönüş(ümüz) sanadır!"
Süleyman Ateş
Peygamber, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü'minler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandı. «O'nun peygamberleri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz) . Varış ancak Sana'dır» dediler.
Tefhim-ul Kuran
Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti; mü'minler de iman ettiler. Onlardan herbiri Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etti. Allah'ın elçilerini birbirinden ayırt etmeyiz. Onlar 'İşittik ve itaat ettik,' dediler. 'Senden bizi bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz; dönüşümüz Sanadır.'
Ümit Şimşek
Resul, Rabb'inden kendisine indirilene inanmıştır; müminler de. Hepsi; Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, resullerine inanmışlardır. Allah'ın resullerinden hiç birini ötekinden ayırmayız. Şöyle demişlerdir: "Dinledik, boyun eğdik. Affet bizi, ey Rabb'imiz. Dönüş yalnız sanadır."
Yaşar Nuri Öztürk
Elçi Rabbinden kendisine tüm indirilenlere iman etti, mü'minler de iman ettiler. Onlardan herbiri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inanırlar. O'nun elçilerinin hiçbiri arasında ayırım yapmazlar ve işittik itaat ettik, bizi bağışlamanı dileriz. Zira bütün yolculukların varış yeri sensin, derler.
Abdullah Parlıyan
Peygamber ve onunla birlikte olan müminler, Rabbi tarafından ona indirilene inandılar. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandılar. O'nun peygamberleri arasında hiçbir ayırım yapmıyoruz ve “İşittik ve itaat ettik. Bizi bağışla ey Rabbimiz, zira bütün yolculukların varış yeri sensin” derler.
Bayraktar Bayraklı
Peygamber, Rabbi tarafından kendisine ne indirildi ise ona iman etti. Mü'minler de (iman ettiler). Onların her biri, Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve resullerine iman etti. “O'nun resullerinden hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. İşittik ve itaat ettik ey Rabbimiz, günahlarımızı bağışlamanı dileriz, dönüş sanadır” dediler.
Cemal Külünkoğlu
Peygamber Rabbinden kendine indirilene iman etmiştir. Bütün müminler de Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etmiştir ve de “Peygamberleri arasından hiç birini ayırt etmeyiz, işittik, itaat ettik, Rabbimiz, affını dileriz, dönüş sanadır” derler.
Kadri Çelik
(Risalet misyonunun zirvesi) o Rasûl, (vahiy yoluyla Kur’ân ve Sünnet olarak) kendisine Rabbisinden her ne indirildiyse ona iman etti; (beraberindeki) mü’minler de (iman ettiler). Her biri, Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve rasûllerine iman etti de, “(İnanma hususunda) O’nun rasûllerinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayız;” dediler ve şöyle seslendirdiler (imanlarını): “(Rabbimize iman davetini) işittik ve (bu davete uyarak, Musa’nın kavmi gibi ‘isyan ettik’ demeyip,) itaat ettik; ey Rabbimiz, (yine de, hata ve günahlarımızdan dolayı) o çok bol olan bağışlamanı dileriz, ancak Sanadır nihaî varış.”
Ali Ünal
Rasul, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de… Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve rasullerine iman ettiler. "Rasullerinden hiçbirinin arasını ayırmayız; işittik ve itaat ettik, bağışlamanı dileriz, Rabbimiz dönüş yalnız sanadır.” dediler.
Harun Yıldırım
Rasul Rabbinden kendine indirilene önce kendisi iman etti, sonra da mü'minler. Hepsi Allah'a, meleklerine, mesajlarına ve elçilerine inandılar: "O'nun elçilerinden hiçbiri arasında ayrım yapmayız. İşittik ve itaat ettik; bağışlamanı dileriz ey Rabbimiz: zira varış sanadır!" dediler.
Mustafa İslamoğlu
Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “O’nun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırdetmeyiz.” Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlanma dileriz. Sonunda dönüş yalnız Senin katınadır.”
Sadık Türkmen
Elçi de mü'minler de Rablerin den (peygambere) indirilene iman ettiler. Hepsi Allah'a, Meleklerine, kitaplarına, elçilerine iman ettiler ve “Allah'ın elçileri arasından hiç birini, diğerinden ayrı tutmayız. İşittik, itaat ettik ve dönüş kesinlikle sana olduğu için, senin bizi bağışlamanı diliyoruz” (dediler).
İlyas Yorulmaz
Resûl, Rabbinden kendisine indirilene îmân etti ve mü’minler de, hepsi Allah’a, O’nun meleklerine, kitaplarına ve resûllerine îmân etti. “Biz, O’nun resûlleri arasından (hiç) birini, diğerinden ayırmayız.” Ve “ışittik ve itaat ettik! Ve Rabbimiz, Senin mağfiretini (dileriz). Ve masîr (varış) Sana’dır (Sana doğru yola çıkarız ve Sana ulaşırız).” dediler.
İmam İskender Ali Mihr