BAKARA SURESİ 54. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ يَا قَوْمِ إِنَّكُمْ ظَلَمْتُمْ أَنفُسَكُمْ بِاتِّخَاذِكُمُ الْعِجْلَ فَتُوبُواْ إِلَى بَارِئِكُمْ فَاقْتُلُواْ أَنفُسَكُمْ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ عِندَ بَارِئِكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ إِنَّهُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ ﴿٥٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve iz kâle | ve demişti |
mûsâ | Musa |
li kavmi-hi | kendi kavmine |
yâ | ey |
kavmi | kavmim |
inne-kum | hiç şüphesiz siz, muhakkak ki siz |
zalemtum | zulmettiniz |
enfuse-kum | nefsleriniz, kendiniz |
bi ittihâzi-kum(u) | edinmeniz ile, edinerek |
el icle | buzağı |
fe tûbû | artık, hemen tövbe edin |
ilâ | ... a |
bârii-kum | sizin yaratıcınız |
fe uktulû | o zaman, o halde, artık öldürün |
enfuse-kum | kendi nefsleriniz, kendi kendiniz, birbiriniz |
zâlikum | işte bu |
hayrun | hayırlı, daha hayırlı |
lekum | sizin için, |
inde | yanında, katında |
bârii-kum | sizin yaratıcınız |
fe | böylece |
tâbe aleykum | sizin tövbenizi kabul etti |
inne-hu | muhakkak ki o, hiç şüphesiz o |
huve | o |
et tevvâbu | tövbeleri kabul eden |
er rahîmu | rahîm olan, rahmet nuru gönderen, |
Ve Musa (a.s) kavmine: “Ey kavmim! Buzağıyı (ilâh) edinmenizle muhakkak ki siz, kendi nefslerinize zulmettiniz. Hemen Yaratıcınız’a tövbe edin. Artık nefslerinizi (birbirinizi) öldürün. bu, Yaratıcınız katında sizin için daha hayırlıdır.” demişti. Böylece O, tövbenizi kabul buyurdu.Muhakkak ki O, O tövbeleri kabul eden ve Rahîm olandır.
BAKARA SURESİ 54. Ayeti Ali Ünal Meali
Hani bir zaman da Musa halkına demişti: “Ey halkım! Buzağıyı (ilâh) edinmekle kendi kendinize zulmettiniz. Ortaklar edinmekten mutlak manâda uzak Yaratıcınız’a hemen tevbe edin ve Allah yolunda kendinizi öldürerek bu büyük zulüm ve günahtan arının. Ortaklar edinmekten mutlak manâda uzak Yaratıcınız katında sizin için hayırlı olan budur.” (Öyle yaptınız,) O da tevbelerinizi kabul buyurdu. Hiç şüphesiz O, Tevvâb (kullarının tevbesine mağfiret ve fazladan mükâfatla karşılık veren)dir; Rahîm (inanmış ve Kendisi’ne yönelmiş kullarına hususî rahmet ve merhameti pek bol olan)dır.
Ali Ünal