BAKARA SURESİ 62. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُواْ وَالَّذِينَ هَادُواْ وَالنَّصَارَى وَالصَّابِئِينَ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَعَمِلَ صَالِحاً فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ ﴿٦٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne ellezîne | muhakkak ki, hiç şüphesiz onlar |
âmenû | âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler) |
ve ellezîne | ve o kimseler, onlar |
hâdû | yahudiler |
ve en nasârâ | ve hristiyanlar |
ve es sâbiîne | ve meleklere veya yıldızlara tapanlar |
men | kim, kimse(ler) |
âmene | âmenû oldu (Allah'a ulaşmayı diledi), îmân etti, inandı |
biallâhi (bi allâhi) | Allah'a |
ve el yevmi el âhiri | ve son gün, ve sonraki gün, ruhun Allah'a ulaşma günü |
ve amile sâlihan | ve salih amel, ıslâh edici (nefsi tezkiye edici) amel yaptı |
fe | artık, böylece |
lehum | onlar için, onların |
ecru-hum | ecirleri, mükâfatları |
inde | yanında, katında |
rabbi-him | onların Rabbi, Rab'leri |
ve lâ havfun | ve korku yoktur |
aleyhim | onlara |
ve lâ hum yahzenûne | ve onlar mahzun olmazlar |
Şüphesiz ki; âmenû olanlar, yahudiler, hristiyanlar ve sabiiler, bunlardan her kim, Allah’a ve yevm’il âhire inanır ve ıslâh edici ameller işlerse (nefsini tezkiye ederse), bu durumda onların mükâfatları Rab’lerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.
BAKARA SURESİ 62. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Hakka ve tevhide yönelik inançları olanlar, sözde iman edenler, yahudiliğin takipçileri, hrıstiyanlar, sâbiîler, inançlarını terkedenler geçmişin kirlerinden arınarak Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve Âhiret gününe hakkıyla imân ederler, gevşekliği bırakıp, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirirler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlarlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olurlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işlerlerse elbette Rableri katında mükâfatları vardır. Onlara her iki dünyada da korku yok. Geride bıraktıkları yakınları ve yapamadıkları şeylerden dolayı mahzun da olmayacaklar.
Ahmet Tekin