BAKARA SURESİ 90. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
بِئْسَمَا اشْتَرَوْاْ بِهِ أَنفُسَهُمْ أَن يَكْفُرُواْ بِمَا أنَزَلَ اللّهُ بَغْياً أَن يُنَزِّلُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ عَلَى مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ فَبَآؤُواْ بِغَضَبٍ عَلَى غَضَبٍ وَلِلْكَافِرِينَ عَذَابٌ مُّهِينٌ ﴿٩٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
bi'se mâ
işterav
bi-hi
enfuse-hum
en yekfurû
bimâ enzele allâhu
bagyen
en yunezzile
allâhu
min fadli-hi
alâ men yeşâu
min ibâdi-hi
fe bâû
bi gadabin alâ gadabin
ve li el kâfirîne
azâbun
muhînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
bi'se mâ | ne kötü şey |
işterav | sattılar, satın aldılar |
bi-hi | onunla |
enfuse-hum | onların nefsleri, kendileri |
en yekfurû | inkâr etmeleri |
bimâ enzele allâhu | Allah'ın indirdiği şeyle |
bagyen | haset ederek, azgınlık ederek |
en yunezzile | indirilmesi |
allâhu | Allah |
min fadli-hi | onun fazlından |
alâ men yeşâu | dilediği kimseye |
min ibâdi-hi | onun kullarından |
fe bâû | böylece uğradılar |
bi gadabin alâ gadabin | gazap üzerine gazap |
ve li el kâfirîne | ve kâfirlere |
azâbun | bir azap |
muhînun | horlayıcı, alçaltıcı |
Onların, Allah’ın kullarından dilediği kimse üzerine, fazlından indirmekte olduğuna (vahye), haset ederek Allah’ın indirdiği şeyi inkâr etmeleri ve onunla kendilerini sattıkları şey ne kötü. Böylece gazaptan gazaba uğradılar ve kâfirler için “alçaltıcı azap” vardır.
BAKARA SURESİ 90. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Haset yüzünden, Allâh'ın fazlından (hakikatinden şuuruna) inzâl ettiği kullarından birini inkâr ederek, inkârları yüzünden nefslerindeki hakikati örtmeleri ne kötüdür! Bu yüzdendir ki gazap üstüne gazaba uğradılar (hakikatlerinden perdeli yaşam derekesine düştüler). Hakikati inkâr edenler (kâfirler) için, alçaltıcı bir azap oluşur.
Ahmed Hulusi