BAKARA SURESİ 93. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır.
وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُواْ مَا آتَيْنَاكُم بِقُوَّةٍ وَاسْمَعُواْ قَالُواْ سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَأُشْرِبُواْ فِي قُلُوبِهِمُ الْعِجْلَ بِكُفْرِهِمْ قُلْ بِئْسَمَا يَأْمُرُكُمْ بِهِ إِيمَانُكُمْ إِن كُنتُمْ مُّؤْمِنِينَ ﴿٩٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve iz ehaznâ | ve biz almıştık |
mîsâka-kum | sizin misakinizi, kesin sözünüzü |
ve refa'nâ | ve yükselttik, kaldırdık |
fevka-kum | sizin üstünüz |
et tûra | Tur Dağı |
huzû | alın |
mâ âteynâ-kum | size verdiğimiz şey |
bi kuvvetin | kuvvetle |
ve ismeû | ve işitin, dinleyin |
kâlû | dediler |
semi'nâ | işittik |
ve aseynâ | ve biz asi olduk, isyan ettik |
ve uşribû | ve içirildiler, içlerine sindirildi, yerleştirildi |
fî kulûbi-him | onların kalplerinin içine, kalplerine |
el icle | buzağı |
bi kufri-him | küfürleri sebebiyle |
kul | söyle, de |
bi'se mâ | ne kötü şey |
ye'muru-kum | size emrediyor |
bi-hi îmânu-kum | onunla sizin îmânınız |
in kuntum mu'minîne | eğer mü'minler iseniz |
Ve sizden, misak almış ve Tur’u üstünüze yükseltmiştik. Size verdiğimiz şeyi (Tevrat’ı) kuvvetle alın ve (emirlerimizi) işitin (demiştik). “İşittik ve isyan ettik.” dediler. Küfürleri sebebiyle buzağı (sevgisi) onların kalplerine içirildi (yerleştirildi). De ki: “Eğer siz mü’min kimseler iseniz, îmânınızın onunla size emrettiği şey ne kötü.
BAKARA SURESİ 93. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Biz o zaman Tur Dağı'nı üzerinize yükseltip, size verdiğimiz ilâhî buyruklara bütün gücünüzle sarılın ve kulak verin diye Musa ile sizden bir söz almıştık. Bütün bu hatırlatmalara rağmen onlar: “Dinledik anladık ama karşı geliyoruz” demişlerdi. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmeleri sebebiyle, bunların kalplerini buzağı sevgisi kaplamıştır. De ki: “Eğer iman etmiş kimseler iseniz, imanınız size ne kötü şeyleri emrediyor.”
Abdullah Parlıyan