Medine döneminde inmiştir. 8 âyettir. Beyyine, apaçık delil demektir.


وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاء وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ وَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ ﴿٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ umirû illâ li ya'budû allâhe muhlisîne lehu ed dîne hunefâe ve yukîmû es salâte ve yu'tû ez zekâte ve zâlike dînu el kayyimeti
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ umirû ve onlar emrolunmadılar
illâ ...’den başka
li ya'budû allâhe Allah'a kul olmak
muhlisîne muhlisler
lehu ona
ed dîne dîn
hunefâe hanifler
ve yukîmû es salâte ve namazı ikame etmek
ve yu'tû ez zekâte ve zekâtı vermek
ve zâlike işte bu
dînu dîn
el kayyimeti kayyum olan, ezelden ebede devam edecek olan

Ve onlar, Allah için hanifler olarak dînde halis kullar olmaktan (nefslerini halis kılmaktan) ve namazı ikame etmekten ve zekâtı vermekten başka bir şeyle emrolunmadılar. İşte kayyum dîn (kıyâmete kadar devam edecek dîn) budur.

BEYYİNE SURESİ 5. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Halbuki onlara, şirkten uzak olarak yalnız Allah’a ibadet etmeleri, namazı hakkıyla ifâ etmeleri, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte sağlam, dosdoğru din budur.

Suat Yıldırım