Mekke döneminde inmiştir. 22 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “el-Bürûc” kelimesinden almıştır. Bürûc, burçlar demektir.


إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ذَلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ ﴿١١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti lehum cennâtun tecrî min tahti-hâ el enhâru zâlike el fevzu el kebîru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak ki
ellezîne onlar, ..... olanlar
âmenû âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
ve amilû ve amel işlediler, yaptılar
es sâlihâti salih ameller, ıslâh edici, nefsi tezkiye edici amel
lehum onlar için vardır
cennâtun cennetler
tecrî akar
min tahti-hâ onun altından
el enhâru nehirler
zâlike işte bu
el fevzu fevz, kurtuluş, şerefli bir ikram
el kebîru büyük

Muhakkak ki âmenû olanlar (yaşarken Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefsi tezkiye edici amel) yapanlar, onlar için altından nehirler akan cennetler vardır ve işte bu büyük fevzdir (kurtuluş ve şerefli bir ikramdır).

BURÛC SURESİ 11. Ayeti Ahmet Tekin Meali

İman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere de altından ırmaklar akan cennet konakları vardır. İşte bu büyük mutluluktur.

Ahmet Tekin