BURÛC SURESİ 4. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 22 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “el-Bürûc” kelimesinden almıştır. Bürûc, burçlar demektir.
قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ ﴿٤﴾
BURÛC SURESİ 4. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kutile | öldürüldü, katletildi, helâk edildi |
ashâbu el uhdûdi | hendeklerin sahipleri |
Hendeklerin sahipleri helâk edildi.
BURÛC SURESİ 4. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
(3-5) Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü’minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lânetlenmiştir.
Diyanet İşleri
Kahrolsun yerde hendekler kazıp ateşler yakanlar.
Abdulbaki Gölpınarlı
Kahroldu o hendeğin sahipleri,
Adem Uğur
Öldürüldü o hendek halkı. . .
Ahmed Hulusi
Hendek kazıp mü’minleri hendeklere atarak zulüm ve işkence edenler kahrolsun.
Ahmet Tekin
Kahrolsun o hendek ashabı. [2]
Ahmet Varol
Kahrolsun Ashab-ı Uhdud
Ali Bulaç
(Eski devirlerde müminlere çeşitli eziyetler yapan ve) Ashab-ı Uhdûd (diye adlanan kavim lânet edildiği gibi, Mekke müşrikleri de) lânetlenmiştir.
Ali Fikri Yavuz
(4-7) Hazirladiklari hendekleri, tutusturulmus atesle doldurarak onun cevresinde oturup, inanmis kimselere dinlerinden donmeleri icin yaptiklari iskenceleri seyredenlerin cani ciksin!
Bekir Sadak
Uhdûdlular lanetlendiler..
Celal Yıldırım
(4-7) Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur!
Diyanet İşleri (eski)
(1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
Diyanet Vakfi
Kanyon halkına yazıklar olsun.
Edip Yüksel
Tel'ıyn edildi sahibleri o uhdudun
Elmalılı Hamdi Yazır
o hendek sahiplerine la'net edildi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Kahroldu o hendeğin sahipleri,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Hendekleri hazırlayanların canı çıksın.
Seyyid Kutub
Kahrolsun Ashab-ı Uhdud.
Gültekin Onan
(4-5) tutuşdurucu (malzeme ile hazırladıkları) o ateş hendeklerin saahibleri gebertilmişdir.
Hasan Basri Çantay
(4-5) (Ki mü’minlere işkence yapan) o Ashâb-ı Uhdûd, çırayla tutuşturulmuş o (çok şiddetli) ateş (hendeklerinin sâhibleri) kahrolsun!
Hayrat Neşriyat
Uhdud ashabının canı çıksın,
İbni Kesir
Onlar (yalnızca) kendilerini yok ederler, o çukuru hazırlayanlar,
Muhammed Esed
(3-4) Ve şehâdet eden ve şehâdet olunana. Hendeklerin sahipleri mel'un bulunmuştur.
Ömer Nasuhi Bilmen
Kahrolsun o hendeğin sahipleri!
Ömer Öngüt
Kahrolsun hendek sahipleri!
Şaban Piriş
(4-5) Tıpkı kahrolası Ashab-ı uhdud’un, o tutuşturulmuş ateşle dolu hendeği hazırlayanların mel’un oldukları gibi...
Suat Yıldırım
Ki kahroldu o hendeğin adamları
Süleyman Ateş
Kahrolsun Ashab-ı Uhdûd
Tefhim-ul Kuran
Uhdud Ashabı kahrolsun!
Ümit Şimşek
Ki gebertildi o hendekçi grup/o kamçıları hendek gibi iz bırakan herifler,
Yaşar Nuri Öztürk
Kahrolsun yerde hendekler kazıp müslümanları yakmak için ateş yakanlar.
Abdullah Parlıyan
(4-5) Kahrolsun! Ateşi olan o çukuru kazanlar.
Bayraktar Bayraklı
(1-5) Kendinde burçlar (takımyıldızlar) taşıyan göğe, o vaad edilen güne (kıyamete), şahit olana (görene) ve şahit olunana (görülene) andolsun ki, (inananları yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar kahrolmuş ve lanetlenmiştir.
Cemal Külünkoğlu
Lanet olsun O hendek sahiplerine (Ashab-ı Uhdûd'a).
Kadri Çelik
Kahrolsun ve kahroldu da o hendek halkı,
Ali Ünal
Kahrolsun Uhdud ashabı!
Harun Yıldırım
Kahrolsun hendek ehli!
Mustafa İslamoğlu
Kahrolsun o hendek arkadaşları,
Sadık Türkmen
Ashabı uhdud yok edildi.
İlyas Yorulmaz
Hendeklerin sahipleri helâk edildi.
İmam İskender Ali Mihr