Mekke döneminde inmiştir. 37 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “Câsiye” kelimesinden almıştır. Câsiye, diz üstü çöken demektir.


مِن وَرَائِهِمْ جَهَنَّمُ وَلَا يُغْنِي عَنْهُم مَّا كَسَبُوا شَيْئًا وَلَا مَا اتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ أَوْلِيَاء وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ ﴿١٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

min verâi-him cehennemu ve lâ yugnî an-hum kesebû şey'en ve lâ mâttehazû (mâ ittehazû) min dûni allâhi evliyâe ve lehum azâbun azîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
min verâi-him onların arkalarından, arkalarında
cehennemu cehennem
ve lâ yugnî ve fayda vermez
an-hum onlardan, onlara
şey
kesebû kazandılar
şey'en bir şey
ve lâ ve olmaz
mâttehazû (mâ ittehazû) edindikleri şey
min dûni allâhi Allah'tan başka
evliyâe velîler, dostlar
ve lehum ve onlar için vardır
azâbun azap
azîmun azîm, büyük

Cehennem onların arkalarındadır. Ve kazandıkları şeyler onlara fayda vermez. Ve Allah’tan başka dost edindikleri de. Ve onlar için büyük azap vardır.

CÂSİYE SURESİ 10. Ayeti Ali Ünal Meali

Peşlerinde de Cehennem. Ne kazandıkları (onca servet, ün, makam ve elde ettikleri başarılar) onlara bir fayda sağlar, ne de Allah’ı bırakıp da edindikleri (ve işlerini kendilerine havale ettikleri) dostlar, merciler. Dehşetli bir azap vardır onlar için.

Ali Ünal