Mekke döneminde inmiştir. 37 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “Câsiye” kelimesinden almıştır. Câsiye, diz üstü çöken demektir.


وَلَقَدْ آتَيْنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ الْكِتَابَ وَالْحُكْمَ وَالنُّبُوَّةَ وَرَزَقْنَاهُم مِّنَ الطَّيِّبَاتِ وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلَى الْعَالَمِينَ ﴿١٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad âteynâ benî isrâîle el kitâbe ve el hukme ve en nubuvvete ve razaknâ-hum min et tayyibâti ve faddalnâ-hum alâ el âlemîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun ki
âteynâ biz verdik
benî isrâîle İsrailoğulları
el kitâbe kitap
ve el hukme ve hüküm
ve en nubuvvete ve peygamberlik
ve razaknâ-hum ve onları rızıklandırdık
min et tayyibâti tayyib, temiz şeylerden
ve faddalnâ-hum ve onları üstün kıldık
alâ el âlemîne âlemlere

Ve andolsun ki İsrailoğullarına, kitap, hüküm ve peygamberlik verdik. Ve onları temiz rızıklarla rızıklandırdık. Ve onları âlemlere üstün kıldık.

CÂSİYE SURESİ 16. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Gerçekten biz, vaktiyle İsraîloğullarına kitab, hikmet ve peygamber vermiştik. Kendilerini pâk rızıklardan da rızıklandırmıştık. Hem onları, (bulundukları devirde) âlemlerin üstüne faziletli kılmıştık.

Ali Fikri Yavuz