Mekke döneminde inmiştir. 37 âyettir. Sûre, adını 28. âyette geçen “Câsiye” kelimesinden almıştır. Câsiye, diz üstü çöken demektir.


وَآتَيْنَاهُم بَيِّنَاتٍ مِّنَ الْأَمْرِ فَمَا اخْتَلَفُوا إِلَّا مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمْ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ إِنَّ رَبَّكَ يَقْضِي بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ ﴿١٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve âteynâ-hum beyyinâtin min el emri fe mâ ihtelefû illâ min ba'di mâ câe-hum el ilmu bagyen beyne-hum inne rabbe-ke yakdî beyne-hum yevme el kıyâmeti kânû fî-hi yahtelifûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve âteynâ-hum ve onlara verdik
beyyinâtin beyyineler, deliller
min el emri emirden
fe o zaman, fakat
mâ ihtelefû illâ ...'den başka ihtilâfa düşmediler (... sebebi ile ihtilâfa düştüler)
min ba'di sonra
mâ câe-hum onlara gelen şey
el ilmu ilim
bagyen azarak, azgınlık ederek
beyne-hum onların aralarında, aralarında
inne muhakkak ki
rabbe-ke senin Rabbin
yakdî hüküm verecek
beyne-hum onların aralarında, aralarında
yevme el kıyâmeti kıyâmet günü
...'de, içinde, hakkında
şey(ler)
kânû ... oldular
fî-hi onun için, onda
yahtelifûne ihtilâf ediyorlar

Ve onlara emirden (Allah’ın emrinden) beyyineler (deliller) verdik. Fakat onlara ilim geldikten sonra onlar, aralarında azgınlık ederek ihtilâfa düştüler. Muhakkak ki senin Rabbin, kıyâmet günü, ihtilâf etmiş oldukları şeylerde, onların arasında hüküm verecektir.

CÂSİYE SURESİ 17. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

Hem onlara bu emir hakkında (din husûsunda) açık deliller verdik. Fakat (onlar), ancak kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki azgınlıktan (ve hasedden) dolayı ihtilâfa düştüler. Şübhesiz ki Rabbin, üzerinde ihtilâfa düşegeldikleri şeyler hakkında kıyâmet günü aralarında hüküm verecektir.

Hayrat Neşriyat