Mekke döneminde inmiştir. 28 âyettir. Ağırlıklı olarak cinlerden bahsettiği için “Cin sûresi” adını almıştır.


إِلَّا مَنِ ارْتَضَى مِن رَّسُولٍ فَإِنَّهُ يَسْلُكُ مِن بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِ رَصَدًا ﴿٢٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

illâ men irtedâ min resûlin fe inne-hu yesluku min beyni yedey-hi ve min halfi-hî rasadan
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
illâ ancak, hariç
men irtedâ rızaya ulaşan kimse
min resûlin resûllerden
fe o taktirde
inne-hu muhakkak ki o
yesluku sevkeder
min beyni yedey-hi onun (onların) elleri arasından, önünden
ve min halfi-hî ve onun (onların) arkasından
rasadan gözleyen, gözeten

Resûllerden razı oldukları (tasarruf rızasına ulaşmış olanları) hariç! O taktirde, muhakkak ki O (Allah), onların önünden ve arkasından gözetenler sevkeder ki,

CİNN SURESİ 27. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(26-28) O bütün gaybı bilir. Fakat gayplarını kimseye açmaz. Ancak, bildirmeyi dilediği bir elçiye bildirir. Bu durumda (mesajı korumak için) o elçisinin önüne ve arkasına gözetleyiciler yerleştirir. Böylece (Allah) elçilerinin, Rab’lerinin mesajlarını gereğince tebliğ ettiklerini bilmek (yani fiilen görmek) ister. Doğrusu Allah, kullarının nezdinde ne var, ne yoksa her şeyi ilmiyle ihata etmiş, her şeyi bir bir kaydetmiştir.

Suat Yıldırım