Mekke döneminde inmiştir. 28 âyettir. Ağırlıklı olarak cinlerden bahsettiği için “Cin sûresi” adını almıştır.


وَأَنَّا لَمَسْنَا السَّمَاء فَوَجَدْنَاهَا مُلِئَتْ حَرَسًا شَدِيدًا وَشُهُبًا ﴿٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ennâ le mesnâ es semâe fe vecednâ-hâ muliet harasen şedîden ve şuhuben
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ennâ ve gerçekten biz
le elbette
mesnâ dokunduk (kulak hırsızlığı yapmak için) temasa geçtik yokladık, yükseldik
es semâe sema, gökyüzü
fe o zaman
vecednâ-hâ onu bulduk
muliet doldurulmuş
harasen koruyucular, bekçiler
şedîden şiddetli, kuvvetli, çok güçlü
ve şuhuben ve şihaplar, yakıcı ışınlar, kayan yıldızlar, ateş şuleleri

Ve gerçekten biz semaya, elbette dokunduk. O zaman onu çok güçlü bekçiler ve şihaplarla (yakıcı ışınlarla) doldurulmuş bulduk.

CİNN SURESİ 8. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Doğrusu biz (cinler topluluğu, meleklerin sözünü dinlemek için) semayı yokladık da, onu (meleklerden ibaret) çok kuvvetli bekçiler ve şihaplarla (akan yakıcı yıldızlarla) doldurulmuş bulduk.

Ali Fikri Yavuz