Mekke döneminde inmiştir. 28 âyettir. Ağırlıklı olarak cinlerden bahsettiği için “Cin sûresi” adını almıştır.


وَأَنَّا كُنَّا نَقْعُدُ مِنْهَا مَقَاعِدَ لِلسَّمْعِ فَمَن يَسْتَمِعِ الْآنَ يَجِدْ لَهُ شِهَابًا رَّصَدًا ﴿٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ennâ kun-nâ nak'udu min-hâ mekâıde li es sem'i fe men yestemiı el âne yecid lehu şihâben rasaden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ennâ ve gerçekten biz
kun-nâ biz ... olduk
nak'udu biz otururuz
min-hâ ondan, orada
mekâıde oturma yerleri
li için
es sem'i dinlemek
fe men fakat kim
yestemiı dinlemek ister
el âne şimdi
yecid bulur
lehu onu
şihâben bir şihap, ateş şulesi
rasaden gözleyen, izleyen

Ve gerçekten biz, (meleklerin sözlerini) dinlemek için orada oturma yerlerine otururduk. Fakat şimdi, kim dinlemek isterse, onu gözleyen (izleyen) bir şihap (ateş şulesi) bulur.

CİNN SURESİ 9. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali

halbuki vaktiyle biz onun uygun yerlerinde (haber) dinlemek için otururduk; ne var ki şimdi (bizden) her kim dinlemeye kalksa, derhal karşısında hedefe kilitli bir ateş topu buluyor.

Mustafa İslamoğlu