CUMA SURESİ 2. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 11 âyettir. Sûre, adını 9. âyette geçen “el-Cumu’a” kelimesinden almıştır.
هُوَ الَّذِي بَعَثَ فِي الْأُمِّيِّينَ رَسُولًا مِّنْهُمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِهِ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَإِن كَانُوا مِن قَبْلُ لَفِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ ﴿٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
huve ellezî | o ki, ... o'dur |
bease | beas etti, hayata getirdi, görevlendirdi |
fî el ummiyyîne | ümmîlerin, okuma yazma bilmeyenlerin arasında |
resûlen | resûl |
min-hum | onlardan, kendilerinden |
yetlû | tilâvet eder, okuyup açıklar |
aleyhim | onlara |
âyâti-hî | onun âyetleri |
ve yuzekkî-him | ve onları tezkiye eder, nefslerini tezkiye eder, temizler |
ve yuallimu-hum | ve onlara öğretir |
el kitâbe | kitap |
ve el hikmete | ve hikmet |
ve in kânû | ve eğer onlar ... iseler, sadece ... idiler |
min kablu | önceden, daha önce |
le | elbette, gerçekten |
fî dalâlin | dalâlet içinde |
mubînin | açık, apaçık |
Ümmîler arasında, kendilerinden bir resûl beas eden (görevlendiren) O’dur. Onlara, O’nun (Allah’ın) âyetlerini okur, onları tezkiye eder (nefslerini temizler), onlara Kitab’ı (Kur’ân-ı Kerim’i) ve hikmeti öğretir. Ve daha önce (Allah'a ulaşmayı dilemeden evvel) elbette onlar, sadece açık bir dalâlet içinde idiler.
CUMA SURESİ 2. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Ümmîlere (çoğu okur-yazar olmayan Araplara) kendilerinden bir peygamber gönderen O'dur. O Peygamber, onlara Allah'ın âyetlerini okur, onların (iç ve dışlarını) arındırıp temizler; onlara kitap ve hikmet öğretir; oysa ümmîler daha önce açık bir sapıklık içinde bulunuyorlardı.
Celal Yıldırım