CUMA SURESİ 2. Ayeti İlyas Yorulmaz Meali
Medine döneminde inmiştir. 11 âyettir. Sûre, adını 9. âyette geçen “el-Cumu’a” kelimesinden almıştır.
هُوَ الَّذِي بَعَثَ فِي الْأُمِّيِّينَ رَسُولًا مِّنْهُمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِهِ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَإِن كَانُوا مِن قَبْلُ لَفِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ ﴿٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
huve ellezî
bease
fî el ummiyyîne
resûlen
min-hum
yetlû
aleyhim
âyâti-hî
ve yuzekkî-him
ve yuallimu-hum
el kitâbe
ve el hikmete
ve in kânû
min kablu
le
fî dalâlin
mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
huve ellezî | o ki, ... o'dur |
bease | beas etti, hayata getirdi, görevlendirdi |
fî el ummiyyîne | ümmîlerin, okuma yazma bilmeyenlerin arasında |
resûlen | resûl |
min-hum | onlardan, kendilerinden |
yetlû | tilâvet eder, okuyup açıklar |
aleyhim | onlara |
âyâti-hî | onun âyetleri |
ve yuzekkî-him | ve onları tezkiye eder, nefslerini tezkiye eder, temizler |
ve yuallimu-hum | ve onlara öğretir |
el kitâbe | kitap |
ve el hikmete | ve hikmet |
ve in kânû | ve eğer onlar ... iseler, sadece ... idiler |
min kablu | önceden, daha önce |
le | elbette, gerçekten |
fî dalâlin | dalâlet içinde |
mubînin | açık, apaçık |
Ümmîler arasında, kendilerinden bir resûl beas eden (görevlendiren) O’dur. Onlara, O’nun (Allah’ın) âyetlerini okur, onları tezkiye eder (nefslerini temizler), onlara Kitab’ı (Kur’ân-ı Kerim’i) ve hikmeti öğretir. Ve daha önce (Allah'a ulaşmayı dilemeden evvel) elbette onlar, sadece açık bir dalâlet içinde idiler.
CUMA SURESİ 2. Ayeti İlyas Yorulmaz Meali
Ümmi bir topluma kendi içlerinden bir elçi gönderen de O dur. O elçi onlara Allah'ın ayetlerini okuyup, onları tertemiz yapıyor, onlara kitabı ve kitabın içindeki hükümleri öğretiyor. Hâlbuki onlar, elçi gönderilmeden önce açık bir sapıklık içinde olan bir toplumdu.
İlyas Yorulmaz