CUMA SURESİ 5. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 11 âyettir. Sûre, adını 9. âyette geçen “el-Cumu’a” kelimesinden almıştır.
مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًا بِئْسَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِ اللَّهِ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ ﴿٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
meselu
ellezîne
hummilû
et tevrâte
summe
lem yahmilû-hâ
ke
meseli
el himâri
yahmilu
esfâran
bi'se
meselu
el kavmi
ellezîne
kezzebû
bi âyâti allâhi
ve allâhu
lâ yehdî
el kavme
ez zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
meselu | mesele, örnek, durum, hal |
ellezîne | onlar, ... olanlar |
hummilû | yüklendiler (yüklenildiler) |
et tevrâte | Tevrat |
summe | sonra |
lem yahmilû-hâ | onu yüklenmez, onu taşımaz |
ke | gibi |
meseli | mesele, örnek, durum, hal |
el himâri | merkep |
yahmilu | taşır |
esfâran | ciltlerle kitap |
bi'se | ne kötü |
meselu | mesele, örnek, durum, hal |
el kavmi | kavim |
ellezîne | onlar |
kezzebû | yalanladılar |
bi âyâti allâhi | Allah'ın âyetlerini |
ve allâhu | ve Allah |
lâ yehdî | hidayete erdirmez |
el kavme | kavmi |
ez zâlimîne | zalimler |
Kendilerine Tevrat yüklenip de (Tevrat’ın farzları okunup da), sonra O’nu taşımayanların (onunla amel etmeyenlerin) hali, ciltlerle kitap taşıyan merkebin hali gibidir. Allah’ın âyetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötü. Ve Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.
CUMA SURESİ 5. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Kendilerine Tevrat yükümlü kılınıp da sonra onun yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin durumu, kitaplar yüklenmiş eşeğin durumu gibidir. Allah’ın ayetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu hidayete iletmez.
Harun Yıldırım