Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.


الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَ ثُمَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ بِرَبِّهِم يَعْدِلُونَ ﴿١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

el hamdu li allâhi ellezî halaka es semâvâti ve el arda ve ceale ez zulumâti ve en nûra summe ellezîne keferû bi rabbi-him ya'dilûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
el hamdu hamd
li allâhi Allah için, Allah'a mahsus
ellezî ki o
halaka yarattı
es semâvâti semâlar, gökler
ve el arda ve arz, yeryüzü
ve ceale ve kıldı, yaptı, var etti
ez zulumâti zulmetler, karanlıklar
ve en nûra ve nur, aydınlık
summe sonra
ellezîne keferû inkâr eden kimseler, kâfirler
bi rabbi-him Rab'lerine
ya'dilûne adil, eş, denk tutuyorlar

Hamd semaları ve arzı yaratan, zulmeti ve nuru var eden Allah’a mahsustur. Sonra da kâfirler, Rab’lerine (başka şeyleri) eş (denk, adl) tutuyorlar.

EN'ÂM SURESİ 1. Ayeti Ali Bulaç Meali

Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah'adır. (Bundan) Sonra bile, inkâr edenler, Rablerine (bir takım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar.

Ali Bulaç