EN'ÂM SURESİ 107. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَلَوْ شَاء اللّهُ مَا أَشْرَكُواْ وَمَا جَعَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا وَمَا أَنتَ عَلَيْهِم بِوَكِيلٍ ﴿١٠٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lev | ve eğer, şâyet |
şâe allâhu | Allah diledi |
mâ eşrakû | şirk koşmazlardı, koşamazlardı |
ve mâ cealnâ-ke | ve biz seni kılmadık, yapmadık |
aleyhim | onların üzerinde |
hafîzan | gözetleyici, muhafız |
ve mâ ente | ve sen değilsin |
aleyhim | onların üzerinde, onlara |
bi vekîlin | bir vekil |
Şâyet Allah dileseydi, şirk koşmazlardı. Seni onların üzerine muhafız yapmadık. Sen, onlara vekil de değilsin.
EN'ÂM SURESİ 107. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Eğer Allah’ın sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, onlar ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşamazlardı. Biz seni, onlar üzerinde koruma, denetim memuru olarak, inzibat olarak görevlendirmedik. Sen onların adına Allah’a karşı savunma yapamazsın; Allah adına onların üzerinde zor da kullanamazsın.
Ahmet Tekin