EN'ÂM SURESİ 109. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَأَقْسَمُواْ بِاللّهِ جَهْدَ أَيْمَانِهِمْ لَئِن جَاءتْهُمْ آيَةٌ لَّيُؤْمِنُنَّ بِهَا قُلْ إِنَّمَا الآيَاتُ عِندَ اللّهِ وَمَا يُشْعِرُكُمْ أَنَّهَا إِذَا جَاءتْ لاَ يُؤْمِنُونَ ﴿١٠٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve aksemû
bi allâhi
cehde
eymâni-him
le in
câet-hum
âyetun
le yu'minunne
bi-hâ
kul
innemâ el âyâtu
inde allâhi
ve mâ yuş'iru-kum
enne-hâ
izâ câet
lâ yu'minûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve aksemû | ve yemin ettiler |
bi allâhi | Allah'a |
cehde | en kuvvetli |
eymâni-him | (onların) yeminleri |
le in | mutlaka, eğer olursa |
câet-hum | onlara geldi |
âyetun | âyet, mucize |
le yu'minunne | mutlaka îmân edeceklerine |
bi-hâ | ona |
kul | de |
innemâ el âyâtu | âyetler ancak |
inde allâhi | Allah katında |
ve mâ yuş'iru-kum | ve siz farkında değilsiniz, (size bildirmez, sizi farkına vardırmaz) |
enne-hâ | onun ... olduğunu |
izâ câet | geldiği zaman |
lâ yu'minûne | îmân etmezler, inanmazlar |
Ve eğer onlara bir âyet (mucize) gelirse, ona mutlaka inanacaklarına dair, Allah’a en kuvvetli yeminleri ile yemin ettiler. “Muhakkak ki; âyetler (mucizeler) ancak Allah’ın katındadır (İndi İlâhi’dedir)” de. Ve (âyet) geldiği zaman onların inanmayacaklarının siz farkında değilsiniz.
EN'ÂM SURESİ 109. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Onlar, kendilerine bir delil gelirse inanacaklarına dâir çok sıkı yemin ettiler. De ki: Deliller, Allah katındadır, fakat delil gelse de inanmayacaklarını anlamaz mısınız?
Abdulbaki Gölpınarlı