EN'ÂM SURESİ 111. Ayeti Ali Bulaç Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَلَوْ أَنَّنَا نَزَّلْنَا إِلَيْهِمُ الْمَلآئِكَةَ وَكَلَّمَهُمُ الْمَوْتَى وَحَشَرْنَا عَلَيْهِمْ كُلَّ شَيْءٍ قُبُلاً مَّا كَانُواْ لِيُؤْمِنُواْ إِلاَّ أَن يَشَاء اللّهُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ يَجْهَلُونَ ﴿١١١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lev
enne-nâ
nezzelnâ
ileyhim
el melâikete
ve kelleme-hum
el mevtâ
ve haşernâ
aleyhim
kulle şey'in
kubulen
mâ kânû li yu'minû
illâ
en yeşâe allâhu
ve lâkinne
eksere-hum
yechelûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lev | ve eğer, olsaydı |
enne-nâ | gerçekten biz |
nezzelnâ | indirdik |
ileyhim | onlara |
el melâikete | melekler |
ve kelleme-hum | ve onlarla konuştu |
el mevtâ | ölüler |
ve haşernâ | topladık |
aleyhim | onları, onlara |
kulle şey'in | herşeyi |
kubulen | karşıları, karşılıklı olarak, karşısında |
mâ kânû li yu'minû | inanacak değillerdi (olmadılar) |
illâ | ...'den başka, hariç |
en yeşâe allâhu | Allah'ın dilemesi |
ve lâkinne | ve lâkin |
eksere-hum | onların çoğu |
yechelûne | cahillik ederler, ediyorlar |
Ve eğer Biz, gerçekten onlara melekler indirseydik, ölüler de onlarla konuşsaydı, herşeyi onların karşısında toplasaydık, Allah’ın dilemesi hariç inanacak değillerdi. Ve lâkin onların çoğu cahillik ediyorlar.
EN'ÂM SURESİ 111. Ayeti Ali Bulaç Meali
Gerçek şu ki, biz onlara melekler indirseydik, onlarla ölüler konuşsaydı ve her şeyi karşılarına toplasaydık, -Allah'ın dilediği dışında- yine onlar inanmayacaklardı. Ancak onların çoğu cahillik ediyorlar.
Ali Bulaç