EN'ÂM SURESİ 111. Ayeti Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَلَوْ أَنَّنَا نَزَّلْنَا إِلَيْهِمُ الْمَلآئِكَةَ وَكَلَّمَهُمُ الْمَوْتَى وَحَشَرْنَا عَلَيْهِمْ كُلَّ شَيْءٍ قُبُلاً مَّا كَانُواْ لِيُؤْمِنُواْ إِلاَّ أَن يَشَاء اللّهُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ يَجْهَلُونَ ﴿١١١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lev | ve eğer, olsaydı |
enne-nâ | gerçekten biz |
nezzelnâ | indirdik |
ileyhim | onlara |
el melâikete | melekler |
ve kelleme-hum | ve onlarla konuştu |
el mevtâ | ölüler |
ve haşernâ | topladık |
aleyhim | onları, onlara |
kulle şey'in | herşeyi |
kubulen | karşıları, karşılıklı olarak, karşısında |
mâ kânû li yu'minû | inanacak değillerdi (olmadılar) |
illâ | ...'den başka, hariç |
en yeşâe allâhu | Allah'ın dilemesi |
ve lâkinne | ve lâkin |
eksere-hum | onların çoğu |
yechelûne | cahillik ederler, ediyorlar |
Ve eğer Biz, gerçekten onlara melekler indirseydik, ölüler de onlarla konuşsaydı, herşeyi onların karşısında toplasaydık, Allah’ın dilemesi hariç inanacak değillerdi. Ve lâkin onların çoğu cahillik ediyorlar.
EN'ÂM SURESİ 111. Ayeti Muhammed Esed Meali
Biz onlara melekler göndermiş olsaydık ve ölüler kendileriyle konuşmuş olsaydı, ve (hakikati kanıtlayabilecek) her şeyi karşılarına çıkarıp önlerinde bir araya toplamış olsaydık (bile), Allah dilemediği sürece yine inanmazlardı. Ama onların çoğu (bundan) tamamen habersizdir.
Muhammed Esed