EN'ÂM SURESİ 113. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153. âyetler Medine’de inmiştir. 165 âyettir. Adını, 136, 138 ve 139. âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir.
وَلِتَصْغَى إِلَيْهِ أَفْئِدَةُ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِالآخِرَةِ وَلِيَرْضَوْهُ وَلِيَقْتَرِفُواْ مَا هُم مُّقْتَرِفُونَ ﴿١١٣﴾
EN'ÂM SURESİ 113. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve li tesgâ | ve meyletsin |
ileyhi | ona |
ef'idetu | gönülleri |
ellezîne | ki onlar |
lâ yu'minûne | îmân etmezler, inanmazlar |
bi el âhırati | ahirete |
ve li yerdav-hu | ve ondan razı olsunlar |
ve li yakterifû | ve kazansınlar |
mâ hum mukterifûne | onların kazandıkları şey(ler) |
Ve ahirete inanmayanların gönülleri ona (onlara; insan ve cin şeytanlara) meyletsin ve ondan razı olsunlar. Ve onlar, kazandıkları şeyleri kazanmaya devam etsinler.
EN'ÂM SURESİ 113. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Bir de (şeytanlar), ahirete inanmayanların gönülleri bu yaldızlı sözlere meyletsin, onlardan hoşlansınlar ve işleyecekleri günahları işlesinler diye (bu fısıldamayı yaparlar).
Diyanet İşleri
Onlar, âhirete inanmayanların gönülleri meyletsin ve hoşnut olsunlar da yapageldiklerine devâm etsinler diye söylerler o sözleri.
Abdulbaki Gölpınarlı
Ahirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye (böyle yaparlar).
Adem Uğur
Tâ ki, geleceklerindeki sonsuz yaşam süreçlerine iman etmeyenlerin fuadları (Esmâ mânâ özelliklerini şuura yansıtıcılar - kalp nöronları) ona (aldatıcı bilgiye) meyletsin, ondan hoşlansınlar; (buna göre de) yapacaklarını yapmaya devam etsinler.
Ahmed Hulusi
Âhirete, ebedî yurda iman etmeyenlerin kalpleri, akılları yaldızlı sözlere kansın, ondan hoşlansın ve işledikleri suçu, günahı işlemeye devam etsinler diye böyle vesvese vermeye devam ederler.
Ahmet Tekin
Ahirete inanmayanların kalpleri o sözlere meyletsin, onlardan hoşnut olsunlar ve kendilerinin yaptıklarını onlar da yapsınlar diye (böyle sözler fısıldarlar).
Ahmet Varol
Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.
Ali Bulaç
Bir de o yaldızlı lâfa, âhirete inanmıyanların kalbleri meyletsin, ondan hoşlansınlar ve kazanmakta oldukları günahı onlar da kazansınlar diye, öyle yaparlar.
Ali Fikri Yavuz
(112-11) 3 Aldatmak icin birbirlerine cazip sozler fisildayan cin ve insan seytanlarini her peygambere dusman yaptik. Bu seytanlar ahirete inanmayanlarin kalblerinin o sozlere yonelmesi, ondan hosnut olmasi ve kendilerinin isledikleri suclari islemeleri icin byle yaparlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardÙ, sen onlarÙ iftiralarÙ ile ba_ba_a bÙrak.
Bekir Sadak
Bir de Âhiret'e inanmayanların gönüllerinin meyletmesini, hoşlanmalarını ve elde ettikleri günahları işleyedurmalarını (devam ettirmek) için (bu yola başvururlar),
Celal Yıldırım
(112-113) Aldatmak için birbirlerine cazip sözler fısıldayan cin ve insan şeytanlarını her peygambere düşman yaptık. Bu şeytanlar ahirete inanmayanların kalblerinin o sözlere yönelmesi, ondan hoşnut olması ve kendilerinin işledikleri suçları işlemeleri için böyle yaparlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı, sen onları iftiraları ile başbaşa bırak;
Diyanet İşleri (eski)
Âhirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye (böyle yaparlar).
Diyanet Vakfi
Ahirete inanmıyanların kalbi ona kansın, ondan hoşlansın ve gerçekten yapmak istediklerini yapabilsinler diye. . .
Edip Yüksel
Bir de o yaldızlı lâfa Âhırete inanmıyanların gönülleri aksın ve onu hoşlansınlar ve bu ele geçirmekte oldukları varidatı elde etsinler diye öyle yaparlar
Elmalılı Hamdi Yazır
Bir de ahirete inanmayanların gönülleri o yaldızlı söze meyletsin, ondan hoşlansınlar ve onların işlediği günahları işlesinler diye yaldızlı söz fısıldarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Bir de ahirete iman etmeyenlerin kalbleri, o yaldızlı söze kansın, ondan hoşlansın ve işledikleri suçları işlemeye devam etsinler diye böyle yaparlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ahirete inanmayanların kalpleri bu yaldızlı uydurmalara kansın, onlardan hoşlansın ve işledikleri kötülükleri işlemeye devam etsinler diye.
Seyyid Kutub
Bir de ahirete inanmayanların yürekleri (efidet) ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.
Gültekin Onan
Bir de (bu telkıyni) âhirete inanmazların gönülleri ona ağsın, ondan hoşlansınlar, kazanmakda oldukları (günâhı) onlar ko-kazana dursunlar diye (yapar).
Hasan Basri Çantay
Bir de (o şeytanlar bu telkini) âhirete inanmayanların gönülleri ona (o yaldızlı sözlere) meyletsin, ondan hoşlansınlar ve onlar işleyici oldukları (günahları)nı işlesinler diye (yaparlar).
Hayrat Neşriyat
Bir de ahirete inanmayanların kalbleri ona meyletsin, ondan hoşlansınlar ve işlesinler diye.
İbni Kesir
Yine de, ahirete inanmayanların kalpleri Ona yönelebilsin ve Onda tatmin bulabilsinler diye, ayrıca ulaşabilecekleri (fazilet derecesi)ne ulaşabilsinler diye,
Muhammed Esed
Ve o (yaldızlı) sözlerle ahirete inanmayanların gönülleri ona meyletsin ve ondan hoşlansınlar ve onlar irtikab eder olduklarını irtikab etsinler diye telkin eyler.
Ömer Nasuhi Bilmen
Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin, ondan hoşlansınlar ve işleyeceklerini işlesinler diye.
Ömer Öngüt
Ahirete inanmayanların kalpleri o sözlere kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri günahları işlemeye devam etsinler.
Şaban Piriş
Bir de bu telkini, âhirete inanmayanların gönülleri ona meyletsin, derken ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçlarını işlemeye devam etsinler diye yaparlar.
Suat Yıldırım
Ki âhirete inanmayanların kalbleri o(nların yaldızlı sözleri)ne kansın, ondan hoşlansınlar ve onlar, işledikleri suçları işlemeğe devam etsinler.
Süleyman Ateş
Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.
Tefhim-ul Kuran
Onlar bunu, âhirete inanmayanların gönülleri o yaldızlı sözlere meyletsin, sonra ondan hoşlansınlar ve işlemekte oldukları kötülükleri işlemeye devam etsinler diye yaparlar.
Ümit Şimşek
Ki âhirete inanmayanların gönülleri ona ısınsın, ondan hoşlansınlar, elde ettikleri şeylere sahip olmaya devam etsinler.
Yaşar Nuri Öztürk
Ahirete inanmayanların kalpleri o yaldızlı sözlere kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye o şeytanlar böyle yaparlar.
Abdullah Parlıyan
Âhirete inanmayanların kalpleri, yaldızlı söze kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye böyle yaparlar.
Bayraktar Bayraklı
Bir de (şeytanlar), ahirete inanmayanların gönülleri bu yaldızlı sözlere meyletsin, onlardan hoşlansınlar ve işleyecekleri günahları işlesinler diye (bu fısıldamayı yaparlar).
Cemal Külünkoğlu
(Rabbin bunu dilemedi ki) Ahirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) meyletsin, ondan hoşlansın ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler.
Kadri Çelik
Âhiret’e inanmayanların gönülleri, o boş ve aldatıcı telkinlere, yalanlara, va’dlere meyleder, meyletmekle kalmaz, bütün bütün ısınır ve onlardan zevk alır hale gelir ve zaten tabiatları haline gelmiş kötülükleri işlemeye ve kazandıkları günahları kazanmaya devam ederler.
Ali Ünal
Ahirete iman etmeyenlerin kalpleri de ona meyletsin, ondan hoşlansınlar ve yüklenebildiklerini yüklensinler.
Harun Yıldırım
Zaten onların bundan amacı, ahirete inanmayanların gönüllerini o (yaldızla yalanlarla) çelmektir ki, berikiler ondan hoşlansınlar ve ulaşmak için çabaladıkları kötü sonuca ulaşabilsinler.
Mustafa İslamoğlu
Ahirete inanmayan kimselerin gönülleri ona (yalanlara/iftiralara) kanar/meyledip yönelir, ondan razı olup hoşlanırlar ve onlar, yüklendikleri kötülükleri yüklenmeye devam ederler!
Sadık Türkmen
Ahirete inanmayanların gönülleri, kendi aralarındaki süslü sözlere meyletsinler ve tercih ettiklerine razı olsunlar ve birbirlerini istedikleri derecelere yükseltsinler.
İlyas Yorulmaz
Ve ahirete inanmayanların gönülleri ona (onlara; insan ve cin şeytanlara) meyletsin ve ondan razı olsunlar. Ve onlar, kazandıkları şeyleri kazanmaya devam etsinler.
İmam İskender Ali Mihr